SORU: Bir televizyon programında Arap harflerini tahtaya yazarak Kur’ân ayetlerinin Arapça okunuşlarını öğretmeye çalışan bir zat, aynen şöyle dedi: “Bu harflerin, bu kelimelerin okunuşlarını iyice öğrenirseniz Kur’ân ayetlerini ve dolaysıyla Kur’ân’ı okumasını öğrenmiş olursunuz. Bu, sizin Kur’ân’ı öğrenmeniz demektir. Türkçe mealini öğrenmeniz önemli değil zira Yüce Allah sizin okuduğunuzu anlar.” Kur’ân’ın birçok ayetinde Yüce Allah, “Ben senin ümmetin tarafından anlaşılıp gereğince amel edilebilmesi için ayetlerimi senin dilin olan Arapça gönderdim” buyurmaktadır. Dinimiz ve kitabımız evrensel ama kitabımızın dili evrensel olmadığına göre Arapların dışındaki milletler İslâm’ın kutsal kitabını okuyup anlamak için ne yapacaklar? İnsanların Kur’ân’ı okuyup anlamaları, onu kendi dilleriyle okumalarıyla mümkün olabileceğine göre Yüce Allah, Kur’ân’ı bütün insanlara gönderdiğini buyurmakla onun bütün dillere çevrilmesini farz kılmış olmuyor mu? Kur’ân’ın tercüme edilemeyeceğini iddia edenler yıllardan hatta asırlardan beri Türk milletinin kafasına, Kur’ân öğrenmenin Arap alfabesini öğrenmekten ibaret olduğu fikrini yerleştirmişlerdir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca denetlenen Kur’ân kurslarının da bu çerçeveden dışarı çıkamadığı açıktır. Diyanet’in bilgisi dışında uygulanan Kur’ân kursları ise köylerde ve büyük şehirlerin varoşlarında inançlı fakat gerçeği anlayamayan vatandaşlarımızın maddi ve manevi sömürüsü şeklinde devam etmektedir. 60 yıl önce ben de yukarıdaki yöntemle Kur’ân öğrenmiş bir kişiyim. Yıllarca anlamadan okuduğum Kur’ân’ın mealleri yayınlanmaya başladıktan sonra anladım ki Kur’ân’dan, dolaysıyla Yüce Allah’ın kullarına gönderdiği ayetlerden hiçbir kazanımım olmamış. Kutsal kitabımızın Türkçe okutulup öğretilmesi konusundaki değerli görüşlerinize milletimizin çok ihtiyacı olduğu kanaatimi belirterek köşenizde konuya yer ayırmanızı saygılarımla arz ediyorum. (Secaattin Demirbaş)
Mesajın halka sunulması gerekir
CEVAP: Allah’ın anlaması değil, bizim anlamamız önemli. Allah zaten kitabını kendisi gönderdi. O’nun anlamadığı dil mi var? Ama ben anlamasam nasıl uygulayacağım? Siz o tür kafası tutulmuş insanlara aldırmayın. Kur’ân, Peygamber’in hitap ettiği toplumun anlaması için Arapça indirildiğini vurgular. Önemli olan budur. Anlaşılmayan söz Tanrı mesajı olamaz. Yani muhataplarına bir şey vermez. Elbette Kur’ân’ı orijinalinden okuyup anlamak iyidir ama Arapça bilmeyenin, mealini okuması daha iyidir. 20. asrın başlarında hutbelerin Türkçe okunmasını savunan Türk bilgini Feyzullah Efendi, halkın Arapça hutbeleri anlamaları için halka Arapça’yı öğretmek gerektiğini söyleyenlere karşı, “Milyonlarca insana Arapça öğretmek yerine hutbeleri Türkçe olarak insanlara sunmak daha kolay değil mi?” demiştir. Gelen Tanrı mesajının da Türkçe olarak halka sunulması gerekir. İşin doğası bunu gerektirir.
Kur’ân’ı anlamak
Haberin Devamı