SORU: Kirada oturuyorum. 30.000 lira nakit param var. Ankara’da 65.000 liraya daire alma imkânım olabilir. 35.000 liralık açığımı kredi kullanarak kapatabilirim. Bankadan ev kredisini kullanmak faiz olur mu? Maddi anlamda hesap edince 3 yılda aldıkları kâr payı 8.000 lirayken ben bu zaman içinde 18.000 lira kira ödeyeceğim. Bunun hükmü nedir? (Ömer Faruk Keskin)
CEVAP: Katılım bankası, adı ne olursa olsun konut kredisi çekip konut almak, krediyi alanın lehine midir, aleyhine mi? Sizin anlatımınıza göre kirada oturmaya devam etderseniz 18.000 lira ödeyeceksiniz. Krediyle ev alırsanız 10.000 lira kârınız var. Yani sistem sizi mağdur etmiyor, size fayda sağlıyor. Öyle ise bu uygulama, Kur’ân’ın yasakladığı riba değildir. Riba, bugünkü deyimiyle tefeciliktir. Yasal sınırlar içinde kredi uygulamalarının ve bankanın verdiği yasal faizin riba kategorisine girdiği kanısında değilim. Zaten din adamları da dahil herkes faiz alıyor. Tasarruf bonolarında, ödenen maaşlarda, sistem gereği faiz vardır. Kaçınması mümkün olmayan şeyi haram saymak İslâm’ın her çağda uygulanabilirliği prensibine aykırıdır.
Hurafelere kapılmayın
SORU: Okuduğum bir kitapta Peygamberimizin ağzından şöyle bir duaya yer veriliyordu: “La ilahe illallahü vahdehu la şerike leh lehül mülkü velehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir. Elhamdülillahi ve subhanallahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil aziym.” Peygamber efendimiz, “Bu duayı edip ardından ne dilersen istediğin verilir” gibi bir söz söylemiş midir? (Alican)
CEVAP: Bu yazdığınız dua değil, tevhidi simgeleyen bir tehlil ve tespihtir. Burada bir dua formu yok. Elbette inanarak bunu okumak, insanı manen yüceltir ama burada bir istek söz konusu değildir. Mümin insan, tevhit simgesi olan bu tür tespih ve tehlilleri Allah rızası için okur, söyler ve gereğince hareket eder. Çıkar için değil. Hurafecilerin peşine takılıp yalan yanlış şeyler öğreniyorsunuz. Daha gençsiniz, şimdiden kendinizi o hurafelere kaptırırsanız bir daha yakayı kurtaramazsınız.
Gece namazının vakti
SORU: Gece namazını kılmak için mutlaka uyuyup uyanmak mı gerekir? (Ahmet Orhan)
CEVAP: Gece namazı, gecenin yarısından sonra şafak atıncaya kadar olan zamanda kılınır. Siz sabaha kadar uyumuyorsanız gecenin yarısından itibaren 2 yahut 6 defa iki rekât kılarsınız. Ancak sabah namazını kılmak şarttır. O olmayınca gece namazının bir değeri olmaz. Kur’ân’da saf, temiz müminler anlatılırken onların yanlarını yataktan ayırıp kalktıkları belirtilir ki bu da asıl muteber gece namazının akşam uyuduktan sonra gecenin ortasında uyanıp kılmak olduğunu anlatır.
Konut kredisi
Haberin Devamı