SORU: KKTC’de, Türkiye’deki bazı şehirlerle ezan saatleri aynı olmasına rağmen sadece ikindi 1.5 saat gecikmeli okunuyor. Bunun gerekçesi ne olabilir? (Ramazan Gündoğdu)
CEVAP: Bu durum fıkıhçıların görüşlerinden kaynaklanıyor. Hanefi bilginlerden İmam Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre öğlen vakti, güneşin göğün tam ortasına gelmesi ve her şeyin gölgesinin kendi köküne yapışır gibi olmasıyla başlar. Eşyanın gölgesi kendi boyuna ulaşınca ikindi vakti girer. İmam-ı Azam’a göre ise ikindi vakti, eşyanın gölgesinin kendi boyunun 2 katı olmasından itibaren başlar.
İkinci görüşü almak daha ihtiyatlıdır. Zira, bu takdirde birinci görüş doğru olsa da ikindi namazını biraz geciktirmiş olmakta bir sakınca yoktur. Ama ikinci görüş doğru olduğu takdirde, birinci görüşe göre namaz kılınırsa ikindi namazı vaktinden önce kılınmış olur. Bundan dolayı öğle namazını, her şeyin gölgesi 1 misli olduktan sonraya bırakmamak, ikindi namazını da gölge 2 misli olmadan kılmamak en uygundur. Ancak her iki görüşe göre de amel caizdir. Demek ki KKTC’de ikinci görüş esas alınıyor. Her iki görüş de uygulanabilir. Belki oldukça sıcak olan Kıbrıs’ta ortalığın biraz daha serinlemesini beklemek, namazdaki huzur açısından daha iyi olur. Onlar da bunu tercih etmişlerdir.
Birinci şart doğruluk
SORU: Hırdavat imalatı yapan bir esnafım. Bir yakınım, imal ettiğim ürünleri aynen taklit ederek satmaya başladı. Hacca ve umreye giden bu kişinin yaptığı dinimizce mübah mı? (O. Hamdi Atılcan)
CEVAP: Bu kişi yüz bin kez hacca gitse, sizin ürettiğiniz bir malı izninizi almadan taklit etmişse sahtekârdır. Böyle insanlara Müslüman diyemem. İslâm’ın en başta gelen şartı doğruluktur. Doğru olmayan insan mümin değildir. Çünkü yalanla iman bir arada bulunmaz. Zulüm de en büyük günahtır. Bakın Yunus Emre ne demiş:
Bin kez hacca vardunısa bin kez kaza kıldunısa
Bir kez gönül sıdunısa gerekse yüz yıl yol dokı
(Bin kez hacca gitsen, bin kez kaza namaz kılsan bir gönül yıkarsan yararı yoktur. Yüz yıl hac yolunu tepsen faydasızdır.)