SORU: Kandilleri açıklar mısınız? Ne zamandan beri bizim dinimizde bunların kutsal bir yeri var? Peygamber efendimiz ve 4 halife zamanında yaşamdaki yerini bulamadım. Birkaç arkadaşımla birlikte araştırdık. Bu günlerin önemini anlatan hiçbir yazılı kaynak bulamadık. İslâmiyet’in en önemli ve ilk emri “oku” olduğundan Kur’ân’ı okuyorum ve gayet iyi anlıyorum. Ancak bazı hadisleri ve Diyanet’in fetvaları gibi dünya üzerinde bu konuları anlatan insanların yazdıklarını okuyunca anlamadığım, takıldığım yerler oluyor. Ben anlamadığım şeylerden sorumlu muyum? Kur’ân, emir ve yasakları yazan kitap değil mi? Bana sadece Kur’ân okumak yeterli mi? (Arif Deliak)
CEVAP: Kandil gecesi veya kandil kutlaması diye bir şey yoktur. Peygamberimiz hiçbir geceyi diğerlerinden ayrı olarak bir ibadetle kutlamamıştır. O, her gecenin bazen yarısını, bazen üçte ikisini, en azından da üçte birini ibadetle, zikir ve tespihle geçirirdi. Sadece Kur’ân’da Kadir Gecesi’nin bin aydan değerli bir gece olduğu belirtilir. Ama öteki kandil geceleri bazı zahitlerin zayıf görüşleriyle bireysel olarak kutlanmaya başlamış, zamanla yayılmış ve gelenekleştirilmiş, farzların da üstüne çıkarılmıştır. Bana göre bunları kutlamak değil, kutlamamak sevaptır. Çünkü hadise göre bidat olan şeyi devam ettirmek dinin özünden sapmadır. Bunları yıllarca yazdım ama kim okur, kim dinler. Şimdi bir de telefonlarla ve mesajlarla kandil kutlama furyası başladı. Telefon şirketlerinin dini de işte bu tebriklerdir. Çünkü bu gelenek onlara çıkar sağlıyor. Mevlitçilere, din kuruluşlarına da kendini gösterme imkânı, şöhret ve menfaat temin eden bu geceleri kutlamak büyük sevap(!)tır. Yani din menfaat aracı olmaktadır. İşte işin özü budur.
Dinin sadeliği bozuluyor
SORU: Babamla cuma namazına gittim. 2 rekât cumanın farzından önce 2 rekât nafile kıldım. Babam ise 4 rekât kıldı. Sonra cumanın 2 rekât farzını kılıp camiden ayrıldık. Babam “Neden 4 rekât nafile kılmadın” diyerek bana kızdı. Ona, Peygamberimizin de 2 rekât kıldığını söyledim. “İnsanlar nasıl kılıyorsa sen de öyle kılacaksın” dedi. Acaba ben mi yanlış yaptım? (Emrah Gedik)
CEVAP: Siz yanlış yapmadınız. Peygamberimiz nafileleri genellikle 2’şer rekât kılmıştır. Kişi,
2 rekâtta selam vermek şartıyla istediği kadar nafile kılabilir. Ama 2 rekâtta bir selam vermek namazın sevabını artırır. “İnsanlar nasıl namaz kılıyorsa sen de öyle kılacaksın” diyen baban, yanlış söylemiş. İnsanlar nasıl kılıyorsa değil, “Peygamber nasıl kılmışsa öyle kılacaksın” demek gerekir. Peygamberimiz, cumadan önce 2 rekât kılmıştır. Ama sonradan gelenek gelmiş, dini zorlaştırmış ve Peygamber’e rağmen gelenek üste çıkarılmıştır. Namaz kılmanın sakıncası yok ama hiç kimse kamunun geleneğini Peygamber’in sünnetinin üstüne çıkaramaz. Zaten dinin sadeliği böyle bozuluyor.