Kabir yaptırmak dinen gerekli mi?

Haberin Devamı

SORU: Kısa süre önce annemi kaybettim. Kabrini yaptırmakla yaptırmamak arasında kararsızım. Bu iş için maddi güce sahibim ama aklım kabir yaptırma işine takılıyor. Bunun için harcanacak parayla ihtiyaç sahibi insanların dertlerine derman olsam daha hayırlı değil mi? (Alaattin Kılıç)

CEVAP: Başınız sağ olsun, Allah annenize rahmet eylesin. Düşünceniz doğrudur. Lüks kabir yaptırma işi İslâmî değildir. Kabir yaptırmanın ne ölüye ne de diriye hiçbir yararı yoktur. Sadece kabrin belli olması ve gidip dua etmeniz için isminin yazıldığı bir taş dikmeniz yeterlidir. Öyle şatafatlı, saray yavrusu gibi mermer kabir yaptırmanın dinde yeri yoktur. Hem bu kabirler ne kadar dayanacak? Bin sene mi, iki bin sene mi? Eninde sonunda yok olacak. Yüz yıllar önce ölmüş kimselerden kiminin üstüne türbe yaptırılmış. Siz o türbelerin içindeki kabirleri eşin, emin olun hepsi toprak olmuştur. Çünkü Kur’ân’ın açık ifadesiyle insan topraktan yaratılmıştır, bedeni yine toprak olacaktır (Tâhâ: 55). Ebedi olan ruhu ise zaten kabirde değildir. Ruhlar âleminde, sevdiği ruhlar arasında bulunmaktadır.

Git gide yükseltilen kabirler, çirkin bir manzara sergiliyor. Ayrıca sizin de belirttiğiniz gibi her taraf kabristan olacak, yaşayanlara yer kalmayacak. Oysa Medine’de Peygamberimiz döneminden kalma Baki Kabristanı 1400 küsur yıldan beri büyümemiş, aynı duruyor. Çünkü gömülen kişinin üstünden üç yıl geçtikten sonra aynı yere başkasını gömüyorlar. Eskisinin kemiklerini de bir kenara topluyorlar. Eğer her ölen için özel yer ayrılsaydı Medine’nin tümü kabristan olsa yetmezdi. Doğrusu da budur. Suudi Arabistan’da kabirler dümdüzdür. Çünkü kabirlerin tümsek yapılarak yerinin belli edilmesi rivayeti olduğu gibi, dümdüz yapılıp yerinin belli edilmemesi hakkında da rivayet vardır. Bizdeki bu türbe geleneği gerçekte Arap putperestliğinden başka bir şey değildir. Çünkü zamanla türbeler kutsallaşıyor, insanlar Allah’a yalvarır gibi türbede yatanlara yani yatırlara yalvarıyorlar. Bu uygulama tevhit temeline dayalı olan İslâm’a aykırıdır.

Güle dert anlatamaz beyhude bülbül inler

Varak-ı mihr-i vefayı kim okur, kim dinler.

(Bülbül istediği kadar inlesin, güle der-dini anlatamaz. Sevgi ve sadakat yazısını kim okur, kim dinler.)

DİĞER YENİ YAZILAR