* DÜNDEN DEVAM
Yürüdük, kandan bir ırmağa geldik. Ortasında bir adam dikiliyordu. (Kenarında da) önünde taş bulunan bir başka adam bulunuyordu. Irmağın içindeki adam çıkmaya çabalıyor, tam çıkmak isterken (kenardaki) adam, ağzına bir taş vurup onu olduğu yere geri çeviriyordu. Adam her çıkmak istedikçe, beriki taşla onu geri döndürüyordu. ‘Bu kimdir’ dedim, ‘yürü’ dediler. Yürüdük, yemyeşil bir bahçe içine geldik. İçinde büyük bir ağaç vardı. Ağacın dibinde bir ihtiyarla çocuklar mevcuttu. Ağacın yakınında da bir adam, önündeki ateşi yakıyordu. Beni ağaca çıkardılar. Öyle bir eve soktular ki ondan daha güzel bir ev görmemiştim. İçinde ihtiyar adamlar, gençler, kadınlar ve çocuklar vardı. Beni oradan çıkardılar ve ağacın daha yukarısına götürdüler. Birincisinden daha güzel, daha üstün, yine içinde ihtiyarlar ve gençler bulunan bir eve soktular. Onlara dedim ki: ‘Siz bu gece beni çok dolaştırdınız. Gördüklerimin ne olduğunu bana anlatınız.’ Evet, anlatalım dediler: Gördüğün çenesi yırtılan adam, şu yalan söyleyendir ki söylediği yalan başkalarına taşınır, ufuklara yayılır. İşte kıyamet gününe kadar ona böyle yapılacaktır.
Gördüğün başı ezilen kimse de şu adamdır ki Allah ona Kur’ân öğretmiştir fakat o geceleyin Kur’ân’ı bırakıp uyumuş, gündüzün Kur’ân gereğince hareket etmemiştir. (Ona da) Kıyamet gününe kadar böyle yapılacaktır. Delikte gördüğün kimseler de zina edenlerdir. Irmakta gördüğün adam faiz yiyendir. Ağacın dibindeki ihtiyar, İbrahim’dir. Çevresindeki çocuklar, insanların çocuklarıdır. Ateşi yakan cehennemin muhafızı Malik’tir. İlk gördüğün ev, umum müminlerin evidir. Bu ev ise şehitlerin evidir. Ben Cebrail’im, bu da Mikail’dir. Başını kaldır. (Başımı kaldırıp) Baktım ki üstümde bulut gibi (yüksek bir makam). ‘İşte orası senin evindir’ dediler. ‘Öyle ise bırakınız evime gireyim’ dedim. ‘Henüz tamamlamadığın bir ömrün var, onu tamamlayınca evine gelirsin’ dediler (Buhari, Cenaiz, Büyü, 24; İbn Hanbel, 5/8). Şimdi Allah Resulü’nün azap içinde gördükleri, o şahısların bedenleri değil ruhlarıdır. Bedenler çürüyüp gitmiştir. İnsan rüyasında azap çeker. Rüyada çektiği azap ruhadır. Beden yerinde durur. Bazen rüyada gördüğü azabın, beden üzerinde de izi görülür. Bu konuda seleften nakledilen birçok rüya vardır. Kabir azabının mahiyeti hakkında daha fazla bilgi için “İnsan ve İnsanüstü” adlı eserime bakılabilir.
Kabir sorusu ve azabı (4)
Haberin Devamı