İsrail neden bu kadar güçlü? (3)

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Kur’ân, Allah’ın birer ayeti gördüğü doğa olaylarını dikkatle incelemeyi önerip bunların yanından körü körüne geçip gidenleri kınarken; bilimi nur, cehaleti karanlık sayarken; inen ilk ayetinde insanın yaratılışını incelemeye dikkatimizi çekerken; asırlarca biz ayrıntılarla, iğne başı kadar yer kuru kalırsa guslün olmayacağı, ojeli tırnakla abdestin ve guslün tutmayacağı, hayz ve istihaza gibi sorunlarla, diş doldurmanın caiz olup olmadığı fetvalarıyla uğraşıp durmuşuz. İnsanın ne dünyasına, ne de ahiretine bir yararı olmayan nasih mensuh gibi bir takım terimleri, din ihtisas okullarında dinin temel kuralıymış gibi ezberletip durmuş, gençlerin kafasını bu temelsiz bilgilerle koşullandırıp Kur’ân ayetlerini birbiriyle çelişik göstererek birçok ayetin hükmünü geçersiz kılma cüretini göstermişiz. Kur’ân’ın anlamı üzerinde yoğunlaşmamız gerekirken dat harfinin şöyle çıkarılacağı, ayn harfinin şöyle çatlatılacağı, Mushaf’ın abdestsiz ele alınamayacağı gibi düşüncelerle kolaylaştırılmış Kur’ân’ı, güçleştirmeye çalışmışız.

Kur’ân bu tür ayrıntıların din olmadığını söylüyor. Dinin kolaylık üzerine kurulduğunu, kolay dinin akıl yürütmelerle, haramlar üretmekle daraltılmamasını, güçleştirilmemesini vurguluyor. Kur’ân temel düşüncesi olan tevhidi anlatmak için hikâyeler sunar, benzetmeler yapar. Yerin göğün yaratılışını, doğa olaylarını tevhidin kanıtları olarak sergiler. Kur’ân’ı düşünerek okuyan, denizler, ırmaklar, ormanlar, şifalı besinler üreten bal arıları, gökte cıvıl cıvıl uçan kuşlar arasında dolaşır. Zifiri karanlıklar içerisinde bardaktan boşalırcasına yağan yağmur altında kalır, gökte çakan ürpertici şimşeğin parıltısını görür, kulakları yırtan gök gürültüsünü işitince korkudan yüreği hoplar.

Birden bütün parlaklığıyla görünen güneş, kuşluk vaktinde insanı sarmalayıp ısıtır. Sonra insan, gecenin, gündüzün ışığı üstüne; gündüzün de gecenin karanlığı üstüne dolanmasını izler. Bu haliyle Kur’ân sadece bir din ve ahiret kitabı değil, dünya ve ahireti kaynaştıran Tanrısal bir mesajdır. Kitabımız bizi kâinat kitabının ayetlerini okumaya yöneltmiş, ne yazık ki biz o ayetleri okuyamamışız. Başkaları okumuş, Allah’ın doğa yasalarını keşfetmiş, onlardan yararlanmayı bilmiştir. Allah sadece Müslümanların Rabbi değil, bütün âlemlerin Rabbidir. O, temel yasasını değiştirmez. Buyruğunu tutanları, yasalarına uyanları başarıya ulaştırır. “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?”

DİĞER YENİ YAZILAR