SORU: İncillere saygısızlık ettiğimi yazıp itiraz eden Ahmet A. Özgüneş diyor ki: “İncil hakkında yazdıklarınızı doğru bulmuyorum. Şöyle ki: 1- İlk İnciller Latince değil Yunanca yazılmıştır. Cünkü o bölgenin yazım dili Yunanca’ydı. 2- İncil yani ” Yeni Antlaşma “ iki bölümden oluşur. Birinci bölümde 4 ayrı yazar, İsa Mesih’in yaptıklarını ve mesajlarını aktarırlar. Bu bölümlerde verilen mesajlar birbiriyle uyumludur. İkinci bölüm ise genellikle Aziz Pavlos’un mektuplarıdır ki, kutsal ruhun verdiği ilhamla yazıldığına inanılır. İsa Mesih’e vahiy gelmemiştir. Çünkü kendisi bizatihi kelimetullah yani yaşayan vahiydir. 3- Gerek İncil gerekse Kur’ân (Hz. Osman zamanında) geneliyle uyumsuz öğelerden arındırılmıştır. Hıristiyanlar 1 milyardan fazla insanın inandığı Kur’ân’a saygı gösteriyorlar, 2 milyar Hıristiyan da aynı saygıyı sizden bekliyor.”
CEVAP: Ben İncillere saygısızlık ettim mi? İsa vahyin kendisiymiş. Bu sizin inancınız. Ben böyle şeye inanmam. İnanmadığımı söylemek saygısızlık mı? Siz öyle mutlu oluyorsunuz, elbette herkesin inancına saygılıyım ama bu davranış, her inanca inanmamı gerektirmez. Aslında din tartışmalarının fazla anlamı da yoktur. Çünkü tartışmayla bir yere varılmaz. Ben asla yazılarımda herhangi bir dine ve özellikle kitap ehline saygısızlığı düşünmem. En eski İncil, Latince değil Yunanca yazılmış. Ne fark eder? Ben ikincisini birincisinin devamı gördüğüm için öyle söyledim. Yunanca Latince’nin devamı değil mi? Avrupa dilleri de Latince’den geliştirilmiştir. Burada önemli olan İncil’in, Hz. İsa’nın konuştuğu Aramice olmamasıdır.
Kur’ân’ın, Hz. Osman zamanında uyumsuz ögelerden arındırılmış olduğu savı ise tamamen yanlış ve garazkâr bir görüştür. Bilime uymaz. Ama garaz, nefret size böyle söyletiyor. Asırlarca Müslümanların putperest oldukları, Allah’a inanmadıkları, dolayısıyla cehennemlik oldukları iddiası gibi asılsız, düşmanca bir iddia. Bu mu saygı? Bana yıllar önce bir Hıristiyan “Siz Allah’a inanıyor musunuz?” diye sormuştu. Demek ki papazlar onlara, Müslümanların müşrik (putatapar) olduklarını söylemişler ki bana böyle bir soru yöneltildi. Ama şimdilerde batı din ve bilim adamlarında yavaş yavaş hoşgörü ve insaf egemen olmaya başladı. Bu sevindiricidir. Ben her zaman dinlerin barışmasından yana olduğumu belirtiyorum. İnsanlar birbirlerini severlerse Allah da onları sever.
İnsanlar birbirini severse Allah da onları sever
Haberin Devamı