SORU: 22 Mayıs 2008 tarihindeki yazınız, bana 27 yıl önceki unutamadığım bir olayı anımsattı. Çocuğuma 2.5 aylık hamile olduğumu öğrendim. Bebeğim 4 aylık olunca gittiğim doktor öldüğünü söyledi. Ancak ultrasonda bebeğin canlı olduğu görüldü. Ama doktor, içtiğim ilaçlar nedeniyle bebeğin sakat doğabileceğini bu nedenle alınması gerektiğini ifade etti. 7.5 aylık olduğunda arkadaşımın tanıdığı bir başka doktor beni muayene etti. Ancak eşimle birlikte bebeği aldırtmaktan vazgeçtiğimizi söyleyince bizi, “yerlerde sürünen sakat bir çocuğun vebalini taşıyabilecek misiniz” diye azarladı. Ertesi gün hataneye yatış işlemlerini yaptırmamızı istedi. Hayatımın dönüm noktası başlamıştı. Hastanede boş yatak yoktu. Ertesi sabah ameliyat olacaktım. Ben de 5 yaşındaki diğer oğlumla bir gece daha birlikte olmak için evde kalmak istediğimi söyledim. O gece oğlumun çığlıklarıyla uyandım. Rüyasında ormanda arslanların kardeşini yediğini, kuşların da kendisine saldırdığını görmüş. Hemen abdest alıp namaz kıldıktan sonra tekrar yattım. Saat 04.00 sıralarında müthiş bir sesle uyandım. Rüyamda bir cami içindeyim. O ses bana, “sakın çocuğunu aldırma. Çok hayırlı bir evlat olacak” diyordu. Eşimi uyandırdım ve bebeği aldırmayacağımı söyledim. Zamanı geldiğinde tosun gibi 4.5 kilo ağırlığında bir erkek evlat doğurdum. Sonradan öğrendim ki 7.5 aylıkken bebeğimi almak isteyen doktor, para için bunu herkese yapıyormuş. Çok şükür şimdi hayırlı evlatlarım var. (Mukadder Erol)
CEVAP: Bu olay, Allah’ın takdirine teslim olmanın, insanı nasıl güzel sonuca ulaştırdığını göstermektedir. Anne rahminde yaratılmaya başlayan her ceninin ruhu vardır. Katıldığım bir programda izleyenlerden biri doğurduğu mongol çocuğun 16 gün kuvezde kaldığını, doktorların öldüğünü söylediğini, ancak yanına gidip elini tutunca kıpırdayıp hareket ettiğini anlattı. Dünyaya gelmekte olan cenin, annenin sağlığı için ciddi tehlike oluşturmadıkça onun yaşam hakkına son vermek hiç kimsenin hakkı değildir. 3-5 kuruşluk dünya menfaati için fütursuzca kürtaj yapanlar, şu dünyadan sonra o parçaladıkları çocukların ruhlarıyla karşılaşacaklarını hiç ama hiç unutmamalılar. Kur’ân’ın ifadesiyle bizler dünya yaşamının görünür kısmının sadece bir cüz’ünü idrak edebiliyor ve anlıyoruz. Ya göremediğimiz ve algılayamadıklarımız? Yaratana baş kaldıran birçok zorba sonunda ölümün pençesinde Yüce Divan’a sunulmuştur. İnsanı mutlu eden imandır, Hakk’a güvendir.
İnsanı mutlu eden imandır
Haberin Devamı