SORU: Şeytanların başı İblis, Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu, O’na karşı gelinemeyeceğini biliyordu. Buna rağmen nasıl kendisini var eden büyük güce karşı geldi? Şeytanların hiçbiri mi Allah’a karşı gelmekten çekinmeyip İblis’e uydu ? Kur’ân, insan ve cin şeytanlarından bahseder. Bu ne demek? Yani insan kılığına girmiş şeytanlar mı var? Bir ayette “Şeytanlarla başbaşa kaldıkları zaman...” der. Buna göre şeytan bir varlık mı yoksa yaratılışla ilgili bir fıtrat mı? (Tuncay Yılmaz)
CEVAP: İşin aslı, İblis’le insan arasındaki kıskançlığa dayanır. İblis, şeytanların başıdır. Kendisi cinlerden yani görünmez varlıklardandı ama melek değildi. Melekte kıskançlık olmaz. Ama cinlerde insanlardaki gibi zaaflar vardır. İblis de Adem’in halife oluşunu kıskandığı için ona secde etmek istememişti. İşte şeytanın içindeki bu kıskançlık durumu, Allah ile şeytan arasında bir diyalog biçiminde canlandırılmaktadır. O âlemdeki konuşmayı bizim bildiğimiz biçimde bir diyalog değil, halin canlandırılması biçiminde anlamalıyız. Yoksa şeytanın Allah’a itirazı mümkün değildir. İtirazı davranışında ortaya çıkmıştır. Niye öyle davranmıştır? Çünkü onda güçlü miktarda ego vardır. İnsandan daha çok şeytanda benlik vardır. Bu zaafından dolayı insanı kıskanmış, hep ona düşman olmuştur. Bu davranışı Allah’a karşı değil, insana karşıdır. İnsanlar birbirini kıskanırken kendilerinden mahiyet itibariyle farklı olan şeytanda kıskançlık olması doğaldır. O, halifeliği kendisine layık görürken Adem’in halife olmasını kıskanmış, ona düşman olmuştur.
Şeytanın bu kıskançlığında ve düşmanlığında da hikmet vardır. Çünkü o insanlara rekabeti, dünya tutkusunu aşılamaya çalışmasa insanlar çalışmazlar, rekabet olmaz, kalkınma olmazdı. O halde belli ölçüde şeytanın vesvesesi, insanları çalışıp yükselmeye sevk eder. Ancak bunun yıkıcı olmaması için bir yandan da melek insana güzel telkinlerde bulunur. Peygamberler mesajlarıyla insana doğru yolu gösterirler. Böylece insan hayırla şer arasında orta çizgide dengede tutulur. Şeytanların telkinlerine aşırı eğilim gösteren insanlar, görünürde insan olsa da gerçekte şeytanlaşır, şeytan görevini yapar. Böyle kötülüğe sevk etmeye çalışan, kötü düşünceler, bozgunculuk aşılayan şerli insanlara, aradaki benzerlikte dolayı şeytan denilir. Bunlar, insan şeytanlarıdır. Nas Suresi’nde insan ve cin şeytanlarından Allah’a sığınılması emredilmektedir.
İlahi dinlerin özü
SORU: Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar peygamberlerin dini İslâm mıydı? (Mahmut Ay)
CEVAP: Bütün peygamberlerin dini, Allah’a tapma, O’na hiçbir şeyi ortak koşmama dinidir. Bunun Arapça’daki adı İslâm’dır. Başka dillerde ismi değişik olabilir. Ama bütün peygamberler insanlara, “Allah’a tapın, O’nun buyrukları dışına çıkmaktan sakının” diye öğütlemiştir. İşte ilahi dinlerin özü budur. Allah’a, ahirete inanma, güzel ibadet ve güzel ahlak. Bu, eşittir İslâm.