Hz. Peygambere saygılı olmalıyız

Haberin Devamı

DÜNDEN DEVAM

Kur’ân evlatlığı kaldırmıştır. Evlatlık dediğiniz kişi, Peygamber’in öyle bebekken alıp büyüttüğü bir çocuk değildi, köleydi. Hz. Hatice o köleyi, evlilik hediyesi olarak Peygamber’e verdi. Peygamber de onu azat edip evlat edindi. Ama Kur’ân evlatlığı kaldırdı. Şartlar Peygambere, vaktiyle kölesi olan Zeyd’in boşadığı kadınla evlenme gereğini getirdi. Siz o şartları bilmiyorsunuz ama ben biliyorum. Bu evlilik, kadının kocasında yani Zeyd’de Peygamber’e karşı en ufak bir kırgınlık meydana getirmedi. Peygamber o zatın oğlu Üsame’yi de kendi çocukları kadar severdi. Hz. Ömer, gelen ganimetlerden Üsame’ye, kendi oğlundan fazla pay vermişti. Oğlu Abdullah buna gücendi. Ona neden daha çok pay verdiğini, itiraz yollu sordu. Ömer dedi ki: “Allah’ın Elçisi, Üsame’yi senden çok severdi. Onun babasını da senin babandan çok severdi.” Peygamber’in yaptığı şeyler eğer yanlış, kırgınlığa yol açacak türden olsaydı, sözünü hiç esirgemeyen, hatta zaman zaman Peygamber’e de itiraz eden Hz. Ömer böyle söyler miydi? Aklı selimle düşünüp Peygamber’e saygılı olmayı tavsiye ederim. Mutluluğun yolu budur.

Güneşin ayı, ayın da güneşi kovalaması söyleminde gece gündüzün birbirini izlediği, hiçbirinin diğerini etkisiz bırakmadığı, birinin diğerini fonksiyonunu yapmaktan alıkoymadığı, Allah’ın gece ve gündüz işaretleri olan ay ve güneşi böyle düzenlediği anlatılıyor. Şimdi Yasin Suresi’ndeki ayetin tefsirine bakalım: “Ne güneş aya ulaşıp onunla birleşir, ne de gece gündüzün önüne geçer.” Her biri kendi vaktinde hükmünü yürütür. Burada gece ve gündüz, güneş ve ay birbiriyle yarışan iki canlı varlığa benzetilmiştir. Eğer güneş, ayın önüne geçse yani ayın doğacağı zamanda güneş de doğsa, dünyanın bir yanında hep gündüz olur, gece olmaz. Öbür yanında da hep gece olur, gündüz olmaz. Oysa insanların istirahatı için gece, çalışıp kazanmaları için de gündüz lazımdır. Bütün canlıların, özellikle bitkilerin güneş ve ay ışığına ihtiyacı vardır. Düzenli hayat için gece de gündüz de gereklidir. Bundan dolayı Allah, güneşe ve aya ayrı ayrı zamanlarda doğup batmayı belirlemiştir. Hiçbiri ötekinin hakkına tecavüz etmez. Aslında doğup batma yoktur ama biz öyle algılarız. Güneş doğunca ay ışığı görünmez olur. Dünyanın dönmesiyle güneş, bulunduğu ufkun altına düşünce bu kez ay görünür. Güneş gündüzün, ay da gecenin işaretidir.


DEVAM EDECEK

DİĞER YENİ YAZILAR