SORU: Avrupa’da yaşayan Katolik bir kız arkadaşım var. Ben dini inancı olan, dört dörtlük olmasa bile İslâm’ı sosyal hayatında uygulamaya çalışan bir gencim. Kız arkadaşımla 2 aya yakın bir zaman içinde birbirimizi tanımaya çalıştık. Kendisi şu anda öğrenci. Ben ise bir üniversitede akademisyenim. Evlenmek istiyoruz. Ancak benim işim onun da eğitimi nedeniyle 2 sene daha beklemek zorundayız. Çocuğumuz olursa vaftiz ettirmeyeceğimi, ona Müslümanlığı en iyi şekilde öğretmeye çalışacağımı, kendisine dini konuda asla baskı yapmayacağımı ve ona saygımın sonsuz olduğunu belirttim. Kendisi de bana din konusunun aramızda bir sorun olmayacağını, dinini değiştirmeyeceğini, çocuğumuza kendisinin de dinini ona anlatmak istediğini, akıl baliğ olunca kararı çocuğun vermesi gerektiğini söyledi. Sorum şu: Acaba sevdiğim kız Türkiye’ye geldiğinde onun da rızasıyla iki arkadaşımızın şahitliğinde imam nikâhı kıysak Allah katında eş sayılır mıyız? Zina suçunun sorumluluğundan kurtulmuş olur muyuz? Biz sevgimize günah karışsın istemiyoruz.
CEVAP: Sözlerinizdeki abartıya biraz dikkat çekmeme müsaade edin. Sizin ona, onun da size ve inancınıza saygısı sonsuz olamaz. Ne demek sonsuz? Bir ölçüde saygınız olabilir ama o sizin inancınıza hakaret ederse, Peygamberinizi ve kitabınızı kabul etmez de uydurma derse siz ona sonsuzca saygı mı gösterirsiniz? Eğer gösterirseniz siz tam inanmış bir insan sayılmazsınız. Yani bu sonsuzca ifadeleri abartıdır. Ama sizin bir Hristiyan’la evlenmenizde dinen sakınca yoktur. Siz benden nikâhın dini yönünü soruyorsunuz. Ben de size bu boyutta cevap veriyorum. Dinen nikâh icap ve kabulle iki şahidin tanıklığından ibarettir. Yani evlenecek olan kişiler iki tanık huzurunda birbirlerini karı-kocalığa kabul ettiklerini beyan ederler. Bu andan itibaren onlar karı-koca olurlar. İlişkileri ne boyutta olursa olsun günah değil, zina değildir. Ancak bildiğiniz üzere sadece bu tür nikâh, kanun önünde taraflara bir hak getirmez.
Kur’ân, okunup anlaşılmak için inmiştir
SORU: Kur’ân-ı Kerilm’i tecvidli okuyamıyorum. Buna rağmen yine de okumaya devam etmeli miyim? (Serpil Erkan)
CEVAP: Tecvid, Peygamber döneminden sonra konulmuş güzel okuma ve diksiyon kurallarıdır. Allah kulundan tecvid kurallarıyla okumayı değil, elinden geldiğince yapmacığa kaçmadan, samimiyetle okuyup anlamayı ister. Kur’ân okunup anlaşılmak için indirilmiştir. Bir hadise göre kolay Kur’ân okuyan bir sevap, zorlukla okuyan ise iki sevap alır.