Eylemli İslâm ne demektir?

Haberin Devamı

Bir okurum, kaza namazıyla ilgili yazımda kullandığım “Eylemli İslâm” sözüne takılmış. Cevabım şöyledir: Sözün özünü, amacını anlamak gerekir. Peygamberimiz döneminde Müslüman olduğu halde namaz kılmayan, oruç tutmayan, yani dinin gereklerini yerine getirmeyen Müslüman yoktu. Onun için kaza namazı diye bir olay da söz konusu değildi. Yalnız hastalık, savaş ve yolculuk gibi geçerli mazeretler dolayısıyla bazı vakitleri kaçırmış olan kimseler, (buna Peygamberimiz de dahildir) önce kılmadıkları namazları sonra da içinde bulundukları vaktin namazını kılmışlardır.

Bunun böyle olduğunu 3 asır önce yaşamış olan ünlü İslâm âlimi Şevkani de açıklamaktadır. Ben hadisleri araştırdım. Kasti kılınmayan namazların kazasından söz edildiğini görmedim. Bir kişi 30-40 sene namaz kılmamış. Namaz kılmamanın kendisini azaba müstahak kılacağını bilse buna kesin inansa namazını bırakır mı? Ben namaz kılmayan dinsizdir, inançsızdır demedim. İman başka, İslâm başkadır. Kasten tutulmayan orucun ve özürsüz olarak kasten kılınmayan namazın kazası yoktur. Namazına başlayan kimse eskiler için tövbe edecek, bir daha namazını bırakmayacaktır. Bunun kapalı tarafı yoktur. Hadis kitapları ortada. Kaynaklarımız bunlar. Bile bile yıllarca kılınmayan namazın kazası olmaz. Özür dolayısıyla kılınmayan namazlar kaza edilir. Aslında bu kaza değil, cem yani birleştirmedir.



***




Başkasının parasıyla hacca gidilebilir

Okurum Ayhan Ayaydın, “Kayınvalidemi hacca göndermek istiyorum. Fakat o, damat parasıyla hacca gitmenin kabul olmayacağını söylüyor. Bu doğru mu?” diye soruyor. Cevabım şudur: Kimin olursa olsun, hacca gidecek kimseye bağışlanan para artık o kimsenin kendi parasıdır. Damadın parası değil. Kayınvalidenizin kuşkusu yersiz ve tutarsızdır. Önemli olan hacca gidecek kadar parasının olmasıdır. Bu para kendi kazancı da olabilir, kendisine bağış da olabilir, fark etmez. Yol parasını bulan kimse, sağlığı da müsaitse hacca gitmekle yükümlüdür.

DİĞER YENİ YAZILAR