‘Din ve Bilim Üzerine Beyaz Yorumlar’- 2

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

(Eski milletvekili, mühendis Turhan Utku’nun kaleme aldığı Din ve Bilim Üzerine Beyaz Yorumlar adlı kitap hakkında...)

İslam dünyasının, ilk çağlarında, Batıdaki bilimsel çalışmaların temelini oluşturan müthiş çalışma ve inceleme performansını daha sonra niçin gösteremediği üzerinde duran Turhan Utku, Müslümanların bilimden ne anladıklarını açıklar. Bu arada Kader konusuna da değinir. Çeşitli olaylarda kaderin yanlış algılandığına dair örnekler verir. Hz. Ömer’le ilgili verdiği örnekte, ilk Müslümanların yani sahabilerin dahi kader konusunda anlayış birliği içinde olmadıklarını belirtir. Kitapta Kader konusuna 35 sayfa ayıran yazarın kendisinin de bu konuda kafasının pek net olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü Şeyh Sa’dî’nin dediği gibi Kader denizine girmiş olan gemilerin hiçbiri sağlam çıkmamıştır. Yazar, Nuh Tufanı’nın evrensel değil, bölgesel olduğu kanısındadır. Kur’ân’dan da Tufanın bölgesel olduğu anlaşılmaktadır.

Tarihe izdüşümleri büyük olan insanlar, zamanla sorgulanamaz görülmüşler, çağlar boyu kimse onları kolay kolay sorgulamaya cesaret edememiştir. Sorgulanamaz oldukları için de tehlikeli insanlardır. Çünkü çağlar boyu o insanların, her söyledikleri doğru kabul edilmiş, onların görüşüne aykırı düşünce belirtenler sözle veya fiilen şiddetle cezalandırılmışlardır. Onları sorgulanamaz yapanlar toplumlardır. Mesela Kilise, Aristo’yu vaftiz etmiş, bütün eserlerini dogma sınıfına sokmuştur. Böylece Kilise, dolayısıyla Aristo, asırlar boyu fiziği, Ptolemeo ise astronomiyi kilitlemiştir. Bunların yanlışlarını yıkmak ve onun yerine doğruları oturtmak çok uzun yıllar almış, bu iş Batıda pek çok bilim adamının canına mal olmuştur.

Yazar İslam dünyasında da, bugün dahi bir yıldız olarak algılanan Gazali’yi de aynı kategoride değerlendirmektedir. Yazara göre Gazali’nin sorgulanamazlar arasına sokulması, İslam dünyasında bilimin dokuz yüz yıl kilitlenmesine neden olmuştur. Gazali İslam dünyasının kader algılamasını değiştirmiş, ama Müslümanlar hâlâ bu değişikliğin, farkında varamamışlardır. Herkes kendini hala inanç yönünden Matüridi zannetmektedir. Bu konuyu da yazar ek olarak kitabın sonuna alıp değerlendirmeye çalışmıştır.

Peki, bütün bunlara rağmen, Türk toplumu olarak bugün biz ne yapmalıyız? Yazar bu sorunun cevabını da kitabın sonunda vermiş: Toplum olarak marka olmak gerektiğini belirtmiştir. Yararlı bulduğum bu Kitabı okurlarıma tavsiye ederim.

İsteme adresi: 0212 516 56 12/ 0212 458 81 50/ turhanutku@yahoo.com

DİĞER YENİ YAZILAR