SORU: Çoktandır kalbimi sızlatan, doğru mu yanlış mı diye tereddüt ettiğim bir hususta sizden yardım istiyorum. Cumaları sürekli camiye gitmeye çalışırdım, vakit namazlarına da vakit buldukça giderdim. Hafta sonları bir internet kafeye uğrar, orada işlerimi halletmeye çalışırdım. Öğle namazı saatini bekleyen yakın caminin imamı da oraya gelir, kafe sahibi ve diğer müşterilerle sohbete dalardı. Güncel politik, siyasi gelişmeleri kendi anlayışlarına göre yorumlardı. Kendileri gibi olmayan
herkese iftira atarlar, dedikoduları sıkılmadan ederler,
başka durumlara uyan dini tabirleri düşünmeden ederlerdi, kâfirlik, müşriklik, dinden dönme irtidad, mühtedi ve benzeri sıfatlar. Gıybetten ve yol açacağı afetlerden korkmazlar, üç kuruş dünya menfaati için uhdesine aldıkları makam ve mevkiin sorumluluklarını gözardı ederlerdi. Kendilerine maddi olarak kazanç sağlayan kişi ve kurumlara ve siyasi partilere yakınlık. Sayın hocam, böyle adamların
arkasında namaza durulur mu? Saydığım şartlar acaba bana böyle adamların camiine gitmeme, cemaatine katılmama hakkı verir mi, bu cemaate katılmak bana yine de sevap kazandırır mı? Sonra etrafında gördüğüm hemen tüm cami hocaları aynı
durumda gibi geliyor bana. İmamın para almasına karşı değilim tabi ki, ama bu onların gerçek görevlerinden
gafil olmalarına yol açıyor gibime geliyor. Bu konuda hem sizin görüşlerinizi merak ediyorum, hem de tavsiye edebileceğiniz kitaplar var mı merakla bekliyorum. Teşekkür eder, hayırlı işler dilerim.
CEVAP: Değerli kardeşim, mektubunuzdan duygulandım. Gerçekten çok önemli bir tespitiniz var. Din görevlilerinin bir kısmı dediğiniz tiptedir. Halka anlattıklarının çoğu da hurafedir ama bütün din görevlilerini aynı kefeye koymak elbette doğru olamaz. İçlerinde Kur’ân ile aydınlanan, bilgisi yeterli veya yanlış olsa bile ihlâs sahibi insanlar da çoktur. Sizin sözünü ettiğiniz hoca taslağının davranışı
yanlış. Dinin ruhuna aykırı. Cami bir partinin tekelinde değil. Din adamı herkese hitabedecek, kimseyi kırmayacak, dini siyasete alet etmeyecek, menfaatine göre değil, Allah rızası için konuşacak. Buna rağmen o din görevlisinin yanlışı, sizi cemaatten uzaklaştırmamalı, onların düşüncesine katılmayabilirsiniz ama Allah herkese niyyetine göre sevap verir. Siz yine camiye gidin, cami o adamın babasının evi değil, Allah’ın evidir. Bence o zatı bir kenara çekip yaptığının doğru olmadığını, din adamına
açıkça parti tutmanın, siyasi propaganda yapmanın yakışmadığını, çünkü bu davranışın, farklı siyasi görüşlere
sahip insanları gücendirip camiden kaçıracağını münasip bir dille söyleyin, kırmadan, gururunu incitmeden söyleyin. Bakarsınız ki o kişi bundan ibret alır, yolunu düzeltir, en azından hatasını anlar. Küsmek bir şeyi halletmez. Kur’ân “Ama yine de hatırlat, çünkü hatırlatmak inananlara yararlıdır.” (Zâriyat: 55) buyurmaktadır.
Dedikodu yapan imamın arkasında namaz kılınır mı?
Haberin Devamı