Soru: Kur'ân'ın bazı ayetlerinde ve çeşitli hadis-i şeriflerde evlenmemiz, çocuk yapmamız ve aile olmamız önerilerek bunların hikmetleri sayılmıştır. Ancak pek çok insan istediği halde çocuk sahibi olamamaktadır. O zaman bu onlara kısmet olmadıysa (bu bir kader midir yoksa sizin bir yazınızda belirttiğiniz gibi bir seçim midir?) bunlar hem analık ve babalık zevkinden hem de kendi soylarını sürdürmek isteğinden mahrum kalmış ve istekleri dışında önerilere uyamamışlardır.
Bundan nasıl sorumlular? Ayrıca, "Cennet, anaların ayaklan altındadır" deniyor. Ana olamamış bir kadının günahı nedir? Bu hakkı Allah ona vermediyse cennete girmekten mahrum mu olacak? Eğer erkeğin veya kadının çocuğu olmuyorsa, mutlu bir evlilik olduğu halde sırf çocuk olması için taraflar (olan taraf) bu haklarını kullanmalı mıdır? (B. D.)
Cevap: Evlenmenin temel amacı neslin devamı ise de tek amaç bu değildir. Evlenmekte huzur vardır. Çiftler bir araya gelince Kur'ân'ın tabiriyle adeta birbirlerinin giysisi olur, birbirleri yanında huzur ve sükun bulurlar. Eşler birbirlerinin dert ortağıdır.
Çocuk da evliliğin meyvesidir. Kişi çocuk yapmak ister ama herhangi bir sebeple çocuk olmazsa bu ya erkek veya kadında bulunan bir fonksiyon eksikliğinden ileri gelir. Eşler bakarlar, eğer bu kusur tedavi edilecek türden ise tedavi olurlar ama imkânları yoksa elbette kaderlerine razı olmaktan başka çare yoktur.
Allah'a bağlılığın ödülü
Çocuk olmaması kendilerine takdir edilmemişse eşler niçin sorumlu olsunlar ki? Tam tersine durumlarına sabrederlerse hem bu dünyada hem de ahirette ödüllendirilirler. "Cennet anaların ayaklan altındadır" hadisinin amacı, anneye itaat ve onu hoş tutmaya teşviktir.
Ödüle layık olacak insan, annenin kendisi değil, annesine güzel hizmet eden evlattır. Anne olmamış kadın, Allah'a bağlılığının ödülünü Allah'tan alacaktır. Bu kadın, anne olan kadından manen aşağıda kalmaz. Nice evlenmeyen kadın var. Peygamberimizin en sevdiği zevcelerinden Hz. Ayşe de anne olmamıştır.
Kadının çocuğu olmamışsa günahı ne? Hiç günahı yoktur. Günah, bile bile çocuk yapmamak veya döllenmiş bir çocuğu zorunlu bir neden yokken aldırmaktır. Çiftlerden herhangi birinin çocuğu olmuyor, diğerinin oluyorsa çocuğu olan erkek, karısının rızasıyla başka bir kadınla evlenip çocuk sahibi olabilir. Kadın razı olmazsa kendi iradeleriyle ayrılabilirler. Şayet kusur erkekte ise kadın da boşanıp evlenme hakkına sahiptir. Ama eşler, durumlarına razı olup sevgilerini, çocuğa tercih ederlerse bu daha iyidir. Şunu iyi bilmek gerekir ki: "Allah, hiç kimseyi, gücünün üstünde bir şeyle yükümlü ve sorumlu tutmaz" (Bakara: 285).
Çocuk sahibi olamamak kader midir?
Evlenmenin temel amacı neslin devamı ise de tek amaç bu değildir. Evlenmekte huzur vardır. Çiftler bir araya gelince Kur'ân'ın tabiriyle adeta birbirlerinin giysisi olur, birbirleri yanında huzur ve sükun bulurlar. Eşler birbirlerinin dert ortağıdır
Haberin Devamı