SORU: 1- Kur’an’da İsrailoğulları’ndan bahsediliyor. İsrailoğulları bugünkü İsrailliler (Yahudiler) midir? Neden bu topluluk lanetlenmiştir? 2- “Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkekle biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için iki kadın (olsun).” Bakara Suresi’nin bu ayetinde ne denmek isteniyor? “Kadın unutursa” diyor. Neden “Erkek unutursa” kavramı yok? (Dilan Karakoyun)
CEVAP: 1- Kur’ân’da peygamberlerine karşı gelen, kötü işler yapan İsrailoğulları’nın lanete uğradığı belirtilir ama yine onlar içinde iyi yolda giden kimseler de övülür. Kim demiş İsrailoğulları’nın tümden lanetlendiklerini? Eğer onlar öyle lanetli bir kavim olsalardı içlerinden bu kadar peygamber çıkar mıydı? Musa’nın kavmi içinde ve Allah’ın yarattığı uluslar içinde “Hakk’a ileten ve Hak ile adalet yapan bir topluluğun bulunduğu” Araf Suresi 159, 181 ve Sebe Suresi’nin 32. ayetinde onların üç gruba ayrıldığı, bir kısmının günahkâr, zalim; bir kısmının orta yolda giden ılımlı; bir kısmının da Allah’ın izniyle hayır işlerinde ileri gittikleri belirtilmektedir. Bakara Suresi’nde de Allah’ın, İsrailoğulları’nı âlemlere üstün kıldığı vurgulanmaktadır (Bakara: 47). Bugünkü İsrailoğulları, Hz. Peygamber dönemindeki İsrailoğulları’nın devamıdır. Kur’ân hiçbir milleti toptan mahkum etmez. Kur’ân eksik okunursa doğruya ulaşılamaz.
2- Şahitlik meselesine gelince. Bir erkeğe iki kadının denk tutulması sadece borç şahitliğindedir. Sebep de o zaman ekonomik işlerin kadınların meşgale alanı dışında olmasıdır. Ayette unutmak tabiri yok, şaşırmak tabiri vardır. Ayetteki “tadılle” kelimesine unutmak manası vermek hatadır. Bu kelimenin doğru anlamı “şaşmak, şaşırmak”tır. Kadınlar erkeklere göre daha heyecanlı ve duygusal yapıları dolayısıyla şaşırmaları ihtimalinin daha çok olmasıdır. Kaldı ki bu, o zaman için borcun garantisi açısından konulmuş bir hükümdür. Farz değildir. Çünkü bir kimse dilerse verdiği ödünç para için hiç tanık tutmaz. Bu yüzden günahkâr da olmaz. Ama sonucuna katlanır. Ödünç alan inkâr ederse ödünç verenin hakkı kaybolur. Kendisi buna razı ise mesele yok. Nitekim ayetin devamında şahitsiz de borç verilebileceği belirtilmektedir. Ben birine güvenir, tanıksız ödünç para verirsem günah işlemiş olmam. Tersine güvencimden ötürü takvaya daha uygun davranmış olurum. Sonucuna da katlanıyorsam sorun yok.
Borçta şahitlik meselesi...
Haberin Devamı