SORU: Bazı kanallarda insanların mutlaka bir mürşide sahip olmaları konusundaki yayınları izliyorum. “Hacet namazı kıl, mürşidini rüyanda göreceksin” diyorlar. Birçok şeyi her zaman olduğu gibi hadislere dayandırıyorlar. Örneğin Hz. Muhammed Hz. Ali’ye “Allah’a giden yol milyonlarcadır ama seni kısa yoldan Allah’ın velileri götürür” demiş. Bu iş Kur’ân’a uygun mu? Bunlar arasında bir hanımefendi, özellikle Mevlânâ ve Allah’a teslimiyet konusunda güzel konuşuyor. Ama sonunda o da gelip bütün olayları ya hadislere veya rüyalara dayandırıyor. Özellikle hocalarının rüyalarını anlatıyor. Bu tip olaylar normal mi? (İbrahim C. Çınar)
CEVAP: Son dönemlerde türeyen tarikat grupları, mümkün olduğu kadar adam toplayıp bir hegemonya kurmak, güç kazanmak hevesine düştüler. Bunun için ne kadar uydurma, saçma, Kur’ân dışı söz varsa tarayıp buluyor ve sözüm ona sitelerine koyuyorlar. İnsanları avlıyor, önce akıllarını sonra da paralarını alıyorlar. Birçoğunun televizyonu var, radyosu var. Bu televizyonlar hurafe kusuyorlar. İslâm adına İslâm’ı baltalıyorlar. Hadis dedikleri, birçok uydurmanın karıştığı sözlerle Kur’ân prensiplerini katlediyorlar. Sizin bu mealde yazdığınız sözlerin hepsi Peygamber’e iftiradır. Ama bazı kişiler bunlara inanıyor, cübbeliye inanıyor, cüppe şalvar şeyhlerine inanıyor veya birtakım modern görünen hurafeci kadınlara inanıyor. Mürşitsiz olmazmış. Elbette olmaz ama mürşit kim? Mürşit Peygamber, mürşit onun getirdiği Kur’ân. Peygamberimiz, “Ben size Allah’ın kitabını bıraktım. Ona sarıldığınız sürece sapmazsınız” buyurmuş. Peygamberimiz kamuya hitaben söylediği son söz budur. “Size mürşitler bıraktım, onlara sarılın, onlara tapın” dememiş. Bazılarımız adam olmaz, içlerine aynen İsrailoğulları’na içirildiği gibi buzağı sevgisi yani putperestlik içirilmiş. Herkes layığını bulur. Eskilerin dediği gibi tencere yuvarlanır kapağını bulur.
Peygamberlerin hepsi tek tanrıcıdır
SORU: Kur’ân’da adı gecen Hz. İbrahim Tevrat’ın Abraham’ı, Hz. Yusuf Joseph’i... Bu isimler Kur’ân’dan 3500-4000 yıl önce yaşamış. Müslüman olmaları imkânsız değil mi? (Yıldırım Tuna)
CEVAP: İslâm sadece Allah’a teslim olmak, yalnız O’nu tanrı tanımak, başka tanrı tanınamamaktır. Yani tek Allah’a tapmak demektir. Bu anlamıyla bütün peygamberler Müslüman’dır. Çok tanrıcı değil, tek tanrıcıdır. Politeist değil, monoteisttirler. İslâm’ın anlamı budur. Düşünün bir kere Allah’ın elçi olarak görevlendirdiği insanlar Allah’tan başkasına tanrı diye taparlar mı? Çünkü onlar Allah’ın elçileridir. Bizim inancımıza göre bütün peygamberlerin duyurduğu din tek Tanrı’ya tapma dini olan İslâm’dır. İslâm tek tanrıcı dinin Arapça adıdır. Bu ad başka dillerde başka isimlerle de anılabilir. Yusuf da ruhta Müslüman’dır, Musa da, İsa da...
‘Ben size Allah’ın kitabını bıraktım’
Haberin Devamı