Bilindiği üzere eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Meclis’te 3 yıl önce GATA’da yatmakta olan sanatçı Nejat Uygur’u ziyaret etmek isteyen Başbakan’ın eşi Emine Hanım’ın baş örtüsüyle GATA’ya sokulmayacağı hakkında aldığı uyarıya değindi. Durmuş alaylı bir tarzda, “Sizi gidi beyaz önlüklüler sizi, Peygamber kabul edilen bir başbakanın eşini siz nasıl GATA’ya bırakmazsınız” şeklinde yakışıksız bir cümle sarf etti. Askeri de olsa devletin hastanesi olan GATA, bu milletten toplanan vergilerle yapılan milletin yüksek düzeyli bir hastanesidir. Bu ordu, milletin ordusudur. Hastanede ayırım yapılmaz. Oraya herkes hastasını ziyarete gider ve hasta olan herkes gerektiğinde GATA’ya getirilir. Hastaların ve ziyaretçilerinin dini inanışı, siyasi görüşü, giyim kuşamı sorulmaz, araştırılmaz. Avrupa’da böyle bir şey düşünülemez. Doktorlar yaptıkları Hipokrat yemininde bunu vurgularlar. Şimdi Durmuş’un sözlerinden sanki başbakanın eşinin baş örtüsü yüzünden GATA’yı ziyaretine engel olunması düşüncesini savunduğu anlamı çıkıyor. Kendisinin amacı, bu tutumu savunmak olmasa bile sözleri böyle anlaşılır. Bu tutum ve davranışın savunulacak bir yanı yoktur.
Başbakan en büyük sorumluluk mevkiindedir. Söylediği tek cümle millet üzerinde büyük etki yapar. Onun için konuşacağı sözleri kırk kere ölçüp bir kez biçmeli, tahammüllü olmalı, kendisini eleştirenlere hemen laf yetiştirmeye kalkmamalıdır. Kendisiyle alay edebilirler. Siyasettir, olabilir böyle şeyler. Milletin sağduyusu her söyleyeni ve her sözü değerlendirir. Ama milletin önünde kavga etmek insanları gerer. Hele millete örnek olması gereken seçilmiş insanların, galiz küfürlerle birbirlerine saldırıya kalkmaları doğrusu sindirilecek türden şeyler değildir. Ne olur biraz mütehammil olun. Kavga etmeyin, birbirinize küfür etmeyin. Ederseniz ne olur? Bu, millete yansır, piyasalar alt üst olur, dengeler bozulur.
Size oy vermiş olanların huzuru kaçar. Özellikle sayın başbakana sesleniyorum. Ne olur biraz daha sabırlı olun, her sataşana mukabele etmeyin. “Kem söz sahibinindir” deyip yolunuza devam edin. Böyle mütehammil davranırsanız sevenleriniz sizi daha çok sever, sevmeyenleriniz ise en azından sabrınızı takdir eder. Ayrıca toplum da gerilmez, huzur içinde olur. En güzel biçimde kendini savunmayı öğütleyen Kur’ân-ı Kerîm, “Eğer şeytandan kötü bir düşünce, seni dürtüklerse (yani şeytan seni dürtükleyip kavgaya yönlendirirse) hemen Allah’a sığın” (Fussilet: 36) buyuruyor. “Vassulhu hayr: Barış daima daha hayırlıdır” (Nisa: 128) ayetiyle de barışın daha hayırlı olduğunu vurguluyor. Bizden hatırlatması.
Barış daha iyidir
Haberin Devamı