Aşırılık dine zarar verir

Soru sahibinin de dediği gibi günde 300 rekât namaz kılmak, en az 12.5 saat alır. Yemeden, içmeden, sürekli namaz kılmak şartıyla 12.5 saat harcanacaktır

Haberin Devamı

Soru: Sayın hocam size, İmam-i Gazali hakkında internette yayınlanan 21 sayfalık bir yazıdan iki bölüm gönderiyorum, 1- Resulûllah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Çarşıya girerken, la ilahe illallahü, vahdehu la şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün la yemût, bi yedihilhayr, ve hüve âlâ külli şey'in kadîr, diyen kimseye, iki milyon sevap yazılır" denmektedir. Bu iki milyon nereden çıktı? Kim saymış? 2- Cüneyd-i Bağdadî "kuddise sirruh" buyurdu ki: "Pazarda çok kimse vardır ki, sûfiler halkasında oturanlardan kıymetlidirler." Bir kerre de buyurdu ki: "Öyle kimse tanıyorum ki, pazarda her gün 300 rekât namaz kılmakta ve 30 bin tesbîh okumaktadır." Bazısı demiştir ki, bu kimse, kendisidir.

İki rekât namazın dualarıyla birlikte beş dakikadan az sürmez. Eğer bu mümkünse bu namaz değil, "aman, bir an evvel bitireyim" olur ki, bu zaten namaz olmaz. Buna göre günde durmadan, yemeden içmeden 300 rekat namaz 13 saat vakit alır. Bunun üzerine otuz bin tespih okumak ise en az 8 saat zaman alır. Bu mümkün olabilir mi?

Cevap: Soru sahibinin de dediği gibi günde 300 rekât namaz kılmak, en az 12.5 saat alır. Yemeden, içmeden, sürekli namaz kılmak şartıyla 12.5 saat harcanacaktır. 30 bin tespih için 7-8 saat harcanırsa yaklaşık 21 saat eder. Peki bu adam çarşıya niye gitmiştir? Sürekli namaz kılacak, tespih çekecekse başka bir iş yapamayacak demektir. Öyleyse evinde kalsa daha iyi olur. Bunlar kuru sofuların hikâyeleridir. İnsan doğasına aykırı şeylerdir. Önemli olan kılınan rekâtların sayısı değil, kalitesidir. Hasan-ı Basri şöyle demiş:

Ruhsal denge sarsılır
"Zerre miktarı salim vera', bin yıl ibadetten yeğdir" (Bir an için düşünmek, bin yıl ibadetten hayırlıdır). Kur'ân'a göre ahiret için çalışmak nasıl bir görevse çoluk çocuğunun rızkını temin için çalışıp çabalamak da öyle bir görevdir. Hz. Peygamber aşın ibadetten ve dünyadan el etek çekmeden men etmiştir.

İslâm, ifrat ve tefridin arasındaki orta yolu göstermiştir. Yüce Allah, ılımlı müminlerin vasıflarını şöyle belirtiyor: "Harcadıkları zaman ne israf ederler ne de cimrilik ederler, (harcamaları) bu ikisinin arasında dengeli olur." İslâm dini, ahiretin imarı yanında içinde yaşadığımız dünyanın da imar edilmesini, şenlendirilmesini, neslin devamını ister.

Neslin devam edebilmesi için evlenmek, ibadete güç bulmak için yemek, sağlıklı yaşayabilmek için uyumak lâzımdır.

Bunları normal yapmayan kimsenin ruhsal dengesi sarsılabilir. Bundan dolayı ölçülü olmak, her şeyi itidalle yapmak gerekir. İşte İslâm, bu ölçülü davranış düzenini getirmiş, insan tabiatına aykırı olan aşırı davranışları yasaklamıştır.
(Devam edecek)

DİĞER YENİ YAZILAR