SORU: Bir yazınızda Allah’tan hep Tanrı diye bahsetmişsiniz. Tanrı yoktur, ancak Allah vardır. Bunu bilmediğinizi sanmıyorum.
CEVAP: Size göre Tanrı yoktur, bana göre vardır. Çünkü ben Türküm. Türkçe’de Allah’a Tanrı derler.
İngilizler God, Almanlar Gott, İranlılar Hoda derler. Size göre sadece Arapça adıyla Allah vardır ama Türkler Allah’ı bilmezlerdi, tanımazlardı. Onun için Allah yoktur (!) Yazık bu düşünceye, insan bu kadar bağnaz olamaz. 600 yıl önce Süleyman Çelebi bile “Tanrı’dan yüz bin dürûd ile selam” demiş. Süleyman Çelebi’ye göre Tanrı var. 700 yıl önce Yunus Emre “Tanrı” demiş, “Çalap” demiş. 1000 yıl önce yazılmış Türkçe tefsirde Tanrı kullanılmış. Saraybosna Gazi Husrev Bey Kütüphanesi‘nde bulunan takriben miladi 10. yılda yapılmış Türkçe Kur’ân çevirisinde Allah yerine hep Tanrı kelimesi kullanılmıştır. Her satır altına kelime kelime mana verilmiş olan bu Kur’ân çevirisinde Fatiha’nın çevirisi aynen şöyledir: Bismillahirahmanirrahim: Başlarım adı ile Tanrı Taala’nın ki rızık vericidir rahmet edicidir.
Elhamdü lillahi rabbilâlemin er-Rahman: Şükür cemi-i âlemleri yaratan Tanrı Teala’ya ki rızk vericidir.
10 asır önce Türkçe Kur’ân çevirisinde Tanrı kelimesi kullanılmaktadır. O zaman bu kelimeyi kullanmak günah değildi, sonra nasıl oldu da günah oldu? Biz çocukluğumuzda Mevlit kitabında “Tanrıdan yüzbin dürûd ile selam” dizesini okurduk. “Sübha-i Sıbyan” diye manzum bir kitap vardır.
Çocukların anlayacağı biçimde bazı kelimelerin Türkçe karşılıkları öğretilen bu eserde Allah için Tanrı, cennet için uçmak kelimesi kullanılmıştır. 700 yıl önce Yunus Emre de Allah için Huda, Tanrı, Çalap isimlerini kullanır. İşte örnekler:
Tanrı kadim kul kadim ayrılmadum bir adım
Gör kul kim Tanrı kimdür anla ey sahib-kabul.
Eksük olman ehillerden kaça görün cahillerden
Tanrı bizar bahillerden bahil didar görür degül.
Ezeliden dilümde uş Tanrı birdür Haktur Resul
Bunu böyle bilmez iken bir aceb makamdayıdum.
Âşık mı diyem ben ana Tanrı’nın uçmağın seve
Uçmak dahi tuzak imiş mümin canların tutmaya.
El bağlamıştur kamusı Hak Çalap’tandur umusı
Nökerlü kızdur kimisi alınmaduk çoklar yatur.
Yunus bilmez kendü halin Hak Çalap söyledür dilin
Bir nicesi yeni gelin ak teleme yüzler yatur.
Dar görüşlülük insanın düşüncesini köreltiyor. Allah sağduyu, akıl ve izan versin herkese.
Ayetlerin doğru çevirisini okumakta bir sakınca yok
SORU: Namazda sureleri Türkçe okumanın bir sakıncası var mı? (Ömer Faruk Ekiz)
CEVAP: Namazda esas olan Kur’ân’ı orijinalinden okumaktır. Ama hiç Arapça bilmeyen, ayetlerin doğru bir çevirisini okumasında bence bir sakınca yok, hatta yarar vardır. Kunut duasını Türkçe okuduğunuzu belirtiyorsunuz.
Peygamberimizin duası olduğu bence kuşkuludur. Çünkü Peygamberimiz Kunutu’nda başka dua okurdu.