Allah affedeni ödüllendirir

Haberin Devamı

DÜNDEN DEVAM
Bilerek veya bilmeyerek kocasına çok kötülük eden, onun üstüne dost tutan, hatta dostuyla birlik olup kocasını öldüren kadınlar vardır. Çocuklardan da öylesi var ki babasının yolundan ayrılır, onu üzer, onun malını kötü yollarda kullanır, onu döver, kapı dışarı eder. İşte bunlar insana düşman olan çocuklardır. Kişi kendisine dikkat etmeli, yolunda olmayan kadın ve çocuklarının kötülüklerinden sakınmalıdır. Aynı şekilde karısına kötülük yapan, zulmeden kocalar da vardır. Eşler birbirini sevmeli, birbirine karşı art niyet taşımamalı, erkek olsun, kadın olsun herkes, eşinin ve çocuklarının hareketlerine dikkat etmeli ama kendisini onlardan tamamen uzaklaştıracak davranışlardan sakınmalı, mümkün mertebe onların hatalarını affetmelidir. Aksi takdirde aile içinde dirlik ve düzenlik kalmaz. İşte yüce Allah, aile dirliğini, düzenini ve mutluluğunu korumak için ayetin sonunda, “Eğer affeder, hoşgörür, bağışlarsanız Allah da bağışlayan, esirgeyendir, affedenleri affeder” buyurmaktadır. Şura Suresi 62/40-43’üncü ayetlerde İslâm’ın genel prensipleri açıklanmıştır:

1. Kötülüğün cezası ancak dengi bir kötülüktür. Suça ancak dengi bir ceza verilebilir.

2. Nefsi savunma, yasal bir haktır. Fakat kişinin şahsına yapılmış bir kötülüğü affedip barışması, uzlaşması daha güzeldir.

3. Allah haksızlık edenleri sevmez, affedip uzlaşanları sever ve ödüllendirir.

4. Başkalarının hakkına saldıranlar kınanır ve Allah’ın cezasına çarpılırlar.

“Allah’ın Elçisi, Allah’ın yasakları çiğnenmedikçe nefsi için öc almamıştır.” Hz. Ayşe’den rivayet edilir: “Kim zulme uğradıktan sonra kendini savunursa böylelerinin aleyhine bir yol yoktur, ayetinin anlamını bilmezdim. Bir gün Zeynep, izin almadan, kızgın bir vaziyette odama girdi. Allah’ın Elçisi’ne, ‘Ebubekir’in kızının, bilekçiklerini sana ters çevirmesi (bu kadının seni kandırması) sana yetmedi mi’ dedi. Sonra bana döndü, (söz saydı). Ben yüzümü öteye çevirdim, bir şey demedim. Peygamber bana, ‘Kendini savunsana’ dedi. Ben de ona döndüm (söz saydım). Zeynep’in tükürüğünün ağzında kuruduğunu, (laflarının ağzında kaldığını) gördüm. Bana hiç cevap veremiyordu. Peygamber’in, sevinçten yüzünün güldüğünü gördüm.”

DİĞER YENİ YAZILAR