SORU: Birçok ikişi İslâm hakkında uzman olduğunu beyan ederek Kur’ân’da olmayan haram ve günahlardan bahsediyor. Örneğin adetli kadına Peygamberimizin ibadeti yasakladığını söyleyenler var. Sizin Kur’ân mealinizden öğrendiğimle bunların İslâm’la ilgisi olmadığını söylüyorum. O zaman da beni Peygamberimize inanmamakla suçluyorlar. Peygamber Efendimiz’in miraca çıktığı zaman Kur’ân’da olmayan bu haram ve günahları Allah’ın peygamberimize söylediğini iddia ediyorlar. Miraç olayı hakkında beni aydınlatır mısınız? (Birol Yılmaz)
CEVAP: Siz eğer Peygamber’e inanmasanız Kur’ân’ı savunmazsınız. İbadeti boşlarsınız. Kadınların ibadet etmemesi hoşunuza gider. Asıl Peygamber’e inanmayanlar; Kur’ân’ı bir kenara itip kadınlara ibadet yasağı getiren, dini şirke beleyen, Peygamber’i putlaştıranlar, uydurma rivayetleri dinleştirip dinin sadeliğini bozanlardır.
Miraç, Hz. Peygamber’in bir gece ilahi tecellilere erip yüceler âlemine yükselmesi olayıdır. Bu, ruhani bir yükselmedir. Güya o gece Peygamber, Allah ile görüşmüş, Allah kendisine 50 vakit namazı farz kılmış. Peygamber dönüşünde Musa’ya rastlamış.
Musa: Ümmeti bunu yapamaz
Musa ne olduğunu sormuş. O da ümmetine 50 vakit namazın farz kılındığını söylemiş. Musa bunun çok olduğunu, ümmetinin bunu yapamayacağını, geri dönüp bu namazın azaltılmasını istemesini söylemiş. Hz. Peygamber de Allah’a dönüp ümmetinin zayıf olduğunu, bu kadar namazı kılamayacaklarını söylemiş. Allah da yarısını atmış.
Peygamber yine Musa’ya uğrayınca Musa bunun da çok olduğunu, tekrar geri dönmesini önermiş. Allah’a dönen Peygamber, 25 vaktin de çok olduğunu söylemiş. Allah onun da yarısını atmış. Ama Musa bunun da çok olduğunu söylemiş. Peygamber yine Allah’a dönmüş. Allah bunun da yarısını atmış. Böylece namaz beş vakte indirilmiş.
Benzeri görülmemiş bir yalan
Şu hikâyenin akla mantığa sığar tarafı var mı? Allah insanların bir ibadeti yapıp yapamayacaklarını bilmiyor mu ki, Musa’nın önerisiyle indiriyor? Musa kim oluyor ki, Allah’ın emrine karşı fikir ileri sürüyor? Sonra o manevi yücelmede Peygamber Efendimizin beşeri iradesi elinde kalır mı ki, tıpkı normal düzeydeki insanların konuşup tartışması gibi tartışabilsin, bir insandan fikir sorsun. Bu Allah’a karşı saygısızlık olmaz mı? Bu eşi benzeri görülmemiş bir yalandır ve asırlardan beri din olarak anlatılıp durur.
Allah dinimizi bu tür yalanlardan korusun. Siz yine “Kur’ân Ansiklopedisi” adlı eserimde “İsra ve Miraç” konularını okursanız bu yalanların ayrıntılarını etraflıca öğrenirsiniz. Ayrıca “Hayd” maddesini de okuyun. Gerçeği ayrıntılarıyla öğrenirsiniz.
Akla ve mantığa sığmayan hikâye
Haberin Devamı