Akıllı mümin bir delikten iki kez ısırılmaz

Haberin Devamı

SORU: Peygamber Efendimiz bir sohbetinde mealen Müslüman’ın akıllı olması gerektiğini buyurduktan sonra aynı delikten aynı yılana iki kere sokulan kişinin dinden çıkacağını buyurmuştur. Bu mealde bir hadis var mı?

CEVAP: O anlamda bir hadis var ama anlatan kişi ilave yaparak hadisi çarpıtmıştır. Müslümanın akıllı, düşünceli hareket edeceğini belirtme amacını taşıyan hadis şöyledir: “La yuldağul-muminu min cuhrin vehidin merrateyni: Mümin bir delikten iki kez ısırılmaz.” Hadiste anlatılan şudur: Mümin insan akıllıdır, ihtiyatlı hareket eder. Elinin ısırıldığı bir deliğe ikinci kez elini sokmaz. Elinin ısırıldığı deliğe ikinci kez elini sokan insan düşüncesizdir, akılsızdır. Yani tecrübeyle zarar gördüğü bir şeyi ikinci kez yapan, akıllı hareket etmeyendir. Akıllı insan zarar gördüğü şeyi bir daha yapmaz, tehlikesini anladığı şeyi yinelemez.

“Buhari: Edeb 83; Müslim, Zühd: 63, Edeb 29; İbn Mace, Fiten 13; Darimi, Rikak: 65, İbn Hanbel, Müsned: 2/115”te mevcut olan bu hadisin söyleniş nedeni şöyledir: Hz. Peygamber Bedir Savaşı’nda esir düşen şair Ebu İzze’yi, kendisini yermeyeceği, insanları Müslümanlara karşı kışkırtmayacağı şartıyla serbest bırakmıştı. Ama bu kişi kendi toplumunun, adamlarının yanına varınca tekrar Peygamber’i yermeye ve insanları Peygamber’e karşı kışkırtmaya devam etti. Uhud Savaşı’nda da yeniden tutsak düşen Ebu İzze, yine Peygamber’den merhamet ve lütuf diledi, serbest bırakılmasını istedi. İşte o zaman Hz. Peygamber, “(Akıllı mümin) Bir delikten iki kez ısırılmaz” dedi (Müslim, Zühd: 63). Hadiste ne yılandan söz edilir, ne de aynı delikten ve aynı yılandan iki kere sokulan kişinin dinden çıkacağından. Bu açıklamalar hadise eklemedir ve hadisin anlamını çarpıtmadır.

Bir vicdan meselesi

SORU: Baba sağken malını istediği gibi evlatlarına dağıtabilir mi? Evlatlardan birine verirken diğerine vermezse dinen günaha girmiş, hak yemiş olur mu? (Hakan Gündemir)

CEVAP: İslâm’a göre kişi sağlığında malına istediği gibi tasarruf edebilir. Dilerse tamamını bir kimseye, bir kuruma bağışlayabilir. İstediği gibi harcar. İsterse malını çocuklarına bırakmaz, sadaka olarak bağışlar. Yahut çocuklarından fasık birini mirasından mahrum edebilir. Yahut malını yalnız bir çocuğuna verir, kimse onun tasarrufuna engel olamaz. Sadece çocukları arasında ayırım yapmanın, birini kayırıp ötekini maldan mahrum etmenin cehennem azabına sebep olacağı yolunda bir hadis rivayet edilir. Ama bu sadece rivayettir. Kur’ân’ın açık ayetlerini sınırlayacak güçte değildir. Bu konuda kişi vicdanıyla baş başadır.

DİĞER YENİ YAZILAR