Ahkaf Suresi 15-17. ayetlerin tefsiri (2)

Haberin Devamı

DÜNDEN DEVAM

Mervan hutbesinde halktan, Yezid’e beyat etmelerini isteyerek der ki: “Yüce Allah, Emirul-müminine, Yezid hakkında güzel bir düşünce göstermiş. Biliyorsunuz ki Ebubekir de Ömer’i kendi yerine bırakmıştı.” Cemaat içerisinde bulunan Ebubekir oğlu Abdurrahman şöyle der: “Yani Heraklitlik mi icat ediyorsunuz? Ebubekir
(Allah ondan razı olsun) ne evladından, ne de ailesinden hiç kimseyi yerine bırakmadı. Ama Muaviye, oğluna sevgi ve rahmetinden dolayı ikram olsun diye onu kendi yerine bırakmak istiyor. Çocuklarınıza beyat mı edeceksiniz? Vallahi biz böyle bir şey yapmayız.”

Buna çok kızan Mervan, “Sen şu ana babasına, ‘Öf size, benden önce nice nesiller gelip geçmiş (kimse geri gelmemiş) iken siz benim (diriltilip) çıkarılacağımı mı bana vaadediyor(beni bununla mı tehdit ediyor)sunuz?’ diyen değil misin?” der. Abdurrahman şöyle cevap verir: “Sen şu melun adamın oğlu değil misin? Allah Elçisi senin babana lanet etmişti. Sen de onun belinden gelmiş bir ayrılıkçısın. O ayet benim hakkımda inmemiştir. Ayetin, kimin hakkında indiğini gayet iyi bilirim, istesem adını açıklayabilirim.” Mervan, “Şunu yakalayın” deyince Abdurrahman, kızkardeşi Ayşe’nin evine girer, yakalayamazlar. Mervan’ın “İşte o, hakkında ‘Ana babasına öf, sizden bıktım’ ayetinin indiği kimsedir” sözünü perde arkasından reddederek “Allah, Nur Suresi’nde benim beraetim (masumluğum) hakkındaki ayetlerden başka bizim hakkımızda Kur’ân’dan hiçbir şey indirmemiştir” der (Buhari, Tefsir, Sure: 46; Kurtubi, Tefsir: 16/196 -198).

Bu rivayeti nakleden Hazin şöyle diyor: “Doğrusu, ayetin kastı belli bir kişi değil, bu sıfatı taşıyan herkestir. Ebeveyninin doğru dine çağırdığı fakat kendisinin reddettiği herkes, 17’nci ayetin kapsamına girer.” Kaldı ki 18. ayette ebeveynine karşı gelen bu kafirin azabı hak ettiği belirtilmektedir. Halbuki Abdurrahman, ayetin inişinden birkaç yıl sonra Müslüman olmuştur. Esasen o müşrikken de temiz bir insandı. Yezid’e beyat etmesi için Muaviye’nin, kendisine gönderdiği yüzbin dirhemi “Dünya için dinimi mi satacağım” deyip reddetmiştir (el-İstiab: 2/825-826). “Anası onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu.

Taşınmasıyla sütten kesilmesi 30 ay sürdü” buyurulmaktadır. Bakara Suresi’nin “Anneler, çocuklarını tam iki yıl emzirirler” mealindeki 233. ayetiyle tam süt emzirme süresinin 2 yıl olduğu belirtilmiştir. Burada ise gebe kaldıktan itibaren çocuğun sütten kesilmesine kadar 30 ayın geçtiği bildirilmektedir. Bu 30 aydan, süt emzirme süresi olan 24 ay çıkınca 6 ay kalır. Buna göre en az gebelik süresinin 6 ay olduğu anlaşılır.

DEVAM EDECEK

DİĞER YENİ YAZILAR