DÜNDEN DEVAM
Diyanet fetvacısı, hakkımda şu hükmü veriyor: “Bizim görüşümüz böyle olup, televizyonlarda boy gösteren ‘Namazın kazası yoktur, kan çıkmakla abdest bozulmaz ve şevval ayında 6 gün oruç tutmak bidattır’ diyen nasipsizleri lütfen dikkate almayınız.”
CEVAP: Bu sözün asıl muhatabı sanıyorum bu fakirdir. Çünkü zaten ötekiler bu görüşleri bizim yazılarımızdan almışlardır. Din İşleri Yüksek Kurulu adına fetva veren bu kişi, acaba hakaret kokan bu sözünü kime dayanarak söylüyor? Resmi bir makamı temsil eden kişinin hakaret etme hakkı var mı? Hem de kime hakaret ediyor? Yıllarca İslâm dünyasının tanınmış üniversitelerinde ders vermiş, İslâm’ı öğretmiş, hatta Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bazı üst düzey yöneticilerinin de hocası olan bir insana nasipsiz diyebiliyor?
Yapılacak tek şey tövbe etmek
Niçin nasipsiz mişim? Peygamber zamanında yıllarca kılınmamış namazların kazasının olmadığını, onun için yapılacak tek şeyin tövbe etmek olduğunu söylemişim. İşte bunun için nasipsizmişim. Bana nasipsiz diyen insan sağlam hadislerden çıkarsın bakalım, Peygamber zamanında hangi sahabi, bile bile namaz kılmadı da sonra onu kaza etti? Onun döneminde kasten namaz kılmamak diye bir şey söz konusu olmamıştır. Ancak sefer, hastalık veya savaş durumu gibi bir özürle kılınmayan bir, iki veya en çok üç günlük namaz aynen kılınmıştır. Kaza değil, eda olarak kılınmıştır. Fıkıh kurallarını İslâm ve Peygamber sözü olarak göstermek İslâm’ı çarpıtmaktır.
Şevkani: Geçerli bir delil yok
Peygamber’in kaza edilmesini emrettiği namazlar, unutmak, uyku gibi bir özür dolayısıyla kılınamayan namazlardır. Bunların kazası (yani kılınması) lazım gelir. Fakat özürsüz olarak bile bile namaz kılmayan kimsenin bu namazlarını kaza etmesinin gerekip gerekmeyeceği konusunda görüş ayrılığı varsa da ha-dislerin metninden sadece bir özür dolayısıyla kılınamayan namazların kazasının gerekeceği, özürsüz olarak kılınmayan namazların, kazasının lazım gelmediği, son derece büyük günah olan namazı terk etmekten dolayı Allah’a tövbeyle af ve mağfiret dilemek gerektiği anlaşılır. Şevkani de Neylul-Evtar’ında, “Uzun araştırmasına rağmen kasten kılınmayan namazların kazasının gerektiği hakkında geçerli bir delil bulamadığını” belirtmektedir (Neylul-Evtar: 2/25). Bu fetvacıya göre acaba Şevkani de nasipsiz mi? Eğer Şevkani nasipsiz ise onun gibi nasipsiz olmayı, kuru fetvacıların nasipli-liğine yeğlerim.
DEVAM EDECEK...
Acaba kim nasipsiz? (3)
Haberin Devamı