SORU: Peygamberimizin babasının adı Abdullah’tı. “Allah’ın kulu” anlamına geliyor. Peygamberimizden önce bu toplum putperest olduğuna göre Abdullah isminin varlığını açıklar mısınız? (Utku Soluker)
CEVAP: Hz. Muhammed’in yetiştiği toplum dinsiz, ateist değildi. Allah’ı biliyorlar, O’na ibadet ediyorlardı. Ancak Allah ile kendileri arasında aracı kabul ettikleri birtakım varlıklara, yatırlara, melek sembolü sandıkları heykellere tapıyor, onlardan yardım istiyorlardı. Onların, Tanrı katında kendilerine yardım etmesini bekliyorlardı. Allah ile kul arasında aracı tanrı kabul etmeye, Allah’a tapma gibi onlara da tapma eylemine şirk denilir. Şirk, başka tanrıları Allah’a ortak yapmak demektir. Bu büyük bir günahtır. Onun için Kur’ân, cahiliye dönemi Araplarını müşrik kabul etmekte ve onların bu inançlarını kınamaktadır. Ama onların Allah’ın kâinatın yaratıcısı ve yöneticisi olduğuna inandıklarını da bildirmektedir. Bu konuda pek çok ayet var. İşte bu inaçlarından dolayı Araplarda Abdullah (Allah’ın kulu) ismi çoktu. Bunun yanında Abdullat (Lat adlı putun kulu), Abdüşşems (güneş tanrısının kulu) şeklinde isimler de vardı.
İnce bir düşünce
SORU: 25 yaşında bir erkeğim. Evlenmeyi düşündüğüm biri var. Fakat babası eskiden tefecilik yapmış. Kızı çok seviyorum ama babasının vebali bizden de çıkar mı diye düşünüyorum. Bugüne kadar haram para yemedim. Eğer evlenirsem ve kayınpederim de bana mali konuda yardımcı olursa günaha girer miyim? (B. V.)
CEVAP: Çok ince düşünüyorsun. Tefecilik yapmış ama şimdi tövbe etmiş. Allah tövbe edeni affeder. Ayrıca babanın günahından çocuklar sorumlu değil. Baba da çocuğunun günahından sorumlu olmaz. Herkes kendi yaptığından sorumludur. Kızı seviyorsan evlen kardeşim. Kayınpederinden düşecek miras da sana helaldir.
“Sağolun hocam”
SİZE içimden gelen iltifatları sıralamayacağım. Ancak çok büyük bir İslâm âlimi olduğunuzu söyleyebilirim. Bu değerlendirmeyi yapmak haddim olmadığı için de özür dilerim. “Allah’a yöneliş ruhunuzu yüceltir” başlıklı yazınız çok güzeldi. Zira günümüzde dilenciye 1 lira veren, Allah’ın kendisine bunun binlerce katını vereceğini düşünüyor. Allah’a yapılan duaların menfaat talebine dayanması çokça yapılan bir yanlış. Buyurduğunuz gibi yüce Allah’a inancımızı, sevgimizi, O’nun yolunda olduğumuzu beyan ederek O’nun istediği gibi kul olmaya çalıştığımızı beyan etmemiz gerekir. Zaten öyle olduğumuzda arzu ettiğimiz kapıların açıldığını görürüz diye inanıyorum. Yüce Allah’tan size sağlıklı uzun ömürler ihsan etmesini dilerim. (Orhan Erden)
CEVAP: Okuruma çok teşekkür ederim.
Abdullah isminin varlığı
Haberin Devamı