Rasim Aydın adlı okuyucumun sorularını cevaplamaya bugün de devam ediyorum.
Okuyucum, "Abdestsiz Kur'ân okunur mu?" diye soruyor. Vâkı'a Suresi'nin 77-80'inci ayetlerinde, Hz. Muhammed'e vahyedilen değerli Kur'ân'ın, mutâhherlerden başkasının dokunmadığı saklı bir kitapta bulunduğu vurgulanmaktadır. Bizim kanaatimize göre bu ayetlerde kastedilen kitap, Kitap ehlinin, özenle sakladığı temel ilâhi kitaptır. el-Mutahherûn, sünnetliler demektir. Ayetlerde, vahyedilen Kur'ân muhtevasının, sünnetli, tertemiz bilginlerin ellerinde özenle saklanan ilâhi kitapta mevcut olduğu daha açık bir ifadeyle ilâhi kitabın prensiplerinin, Hz. Muhammed'e Kur'ân (okuma) olarak vahyedildiği anlatılmaktadır. Ayetlerin, Mushaf'ı abdestli olarak tutmakla bir ilgisi yoktur.
Zaten bu surenin indiği sırada henüz Kur'ân, kitap halinde derlenmemişti. Vahyedilenler, çeşitli yazı malzemesine yazılmış sayfalar halindeydi ama Kur'ân'ın tamamı bir kitap halinde değildi. Özetle, Kur'ân okumak, Mushafı tutmak için abdest almak gerekli değildir. Elbette saygı için abdest alınsa daha iyi olur ama bu şart değildir.
Cenaze namazıyla ilgili sorunuza gelince; bu, namaz biçiminde duadır. Allah için namaz kılınır. Bundan dolayı Hadis-i şerife göre duaların en güzeli olup her namazda okunan Fatiha okunur. Ölmüş kişi için de dua edilir.
Tevhit inancına aykırı
Aynı sorunuzun devamında, "Cenaze namazı eğer namazsa, ayakkabıyla namaz kılınır mı?" diye soruyorsunuz. Temiz ayakkabıyla namaz kılınır. Çıkarılması güç olan ayakkabının çıkarılması gerekmez. Asker, potinleriyle namaz kılabilir. Ancak ayakkabıyla caminin içine girmek hijyen kurallarına aykırıdır. Cenaze namazında secde olmadığı için ayakkabıyla kalmakta bir sakınca yoktur.
Okuyucum, son sorusunda, "Camilerin baş köşelerinde Allah'ın ismi yanında Hz. Muhammed'in ve diğer peygamber ve halifelerin isimleri yazılmaktadır. Bunlar sanki Allah'ın ortakları gibi olmuyor mu? Yoksa ben mi yanlış düşünüyorum" diye soruyor.
Camilerde kıble duvarına ve diğer yüksek yerlere Allah ismi yanında Peygamber ve bazı sahabi isimlerinin yazılması, Peygamber devrinin uygulaması değildir. Bu isimler, sırf örnek olarak anılması için oralara konmuşsa bir sakınca görmem. Ama bunlar şefaat, yardım beklentisiyle oralara asılmışsa tevhid inancına aykırıdır. Allah'ın dışında, Peygamber de dahil, hiç kimseden yardım beklenmez, kimseden bir şey istenmez. Tevhit inancı bunu gerektir. "Makbul dua, sadece Allah'a yapılan duadır" (Ra'd Suresi).
"Abdestsiz Kur'an'ı Kerim okunur mu?"
Okuyucum, "Abdestsiz Kur'ân okunur mu?" diye soruyor. Vâkı'a Suresi'nin 77-80'inci ayetlerinde, Hz. Muhammed'e vahyedilen değerli Kur'ân'ın, mutâhherlerden başkasının dokunmadığı saklı bir kitapta bulunduğu vurgulanmaktadır
Haberin Devamı