Mavi yolculuk hayatıma girdiğinde 20’li yaşlarımın sonlarına yaklaşıyordum. Mavi yolculuk dedimse, benim için bu yolculuklarla aynı anlama gelen bir de Mehmet Kaptan var. Adı Mehmet Salih Demirel. Onunla ve mavi yol ile aynı dönemde tanıştık. Teknesi Nostalgia’ya binip, yelken yaptığım, sessiz ama kararlı bakışlarıyla personelini yönetmesine tanıklık ettiğim günleri dün gibi hatırlıyorum. Ve o günden bu yana tutkum oldu bu yolculuklar. Yer mavi, gök mavi, hatta sağın, solun mavi ile boyandığı bir dünyanın kapılarını aralayan bu tatil biterken “Başka hayat var mı?” cümlesini insana tekrarlatan bu tekne, kaptan ve dolayısıyla yolculuk anlatmakla bitecek gibi değil. Size bu defa anlatacaklarım; sadece yiyeceğiniz şahane yemekler, yatacağınız sabun ve lavanta kokulu çarşaflar ve salt dinlenme olmayacak. Bu defa, bir teknede 7 gün boyunca yaşamanın keyfini anlatacağım. Ve siz rotanızı kendiniz seçin diyeceğim. İster Gökova koyları, ister Hisarönü, isterse Yunan adaları olsun. Tekneye bindiğiniz bir Cumartesi gününden başlayalım isterseniz. Sizden önce inen yolculardan sonra temizlenen ve sizin için hazırlanan tekneye adımınızı atarken, dış dünya ile ilişkilerinizi ayakkabılarınızı çıkartıp teknenin girişindeki sepete atarak bırakıyorsunuz. Sonra teknenin havuzluk denen orta bölümünde toplanıp teknede yaşamanın kurallarını öğreniyorsunuz ve küçük bir hoşgeldin kokteyli alıyorsunuz. Sonra sizin için ayrılmış kamaralarınıza bavullarınızı bırakıp aslında kamara ile de ilişkinizi kesiyorsunuz. Çünkü ben bugüne kadar çıktığım sayısız yolculuk boyunca özellikle Nostalgia’da kamarada yatan birini pek gördüm diyemeyeceğim. Tekne genellikle bir ya da 1.5 saat bir yolculuk sonrasında sizi pek de yormadan ilk gecenizi geçireceğiniz koya demir atıyor. Akşam yemeği öncesinde yüzmek, sadece dinlenmek için epey bir vaktiniz oluyor. Sonra mı? Akşam yemeğinin sinyallerini veren güzel kokular teknenin üzerini kaplıyor ve masa kuruluruken gerçekten 5 yıldızlı otellerin restoranlarını aratmayan bir yemek seçeneği ile karşılaşıyorsunuz. İşte gece başlıyor!
Güvertede sabahı karşılamak
Yemekler yenildi, içkiler hâlâ büyük bir keyifle yudumlanırken gece ve deniz sizi çağırıyor. Bunu teknedeki herkes hissediyor. Eğer ay yoksa binlerce yakamozun teninizden aktığı bir yüzme sizi bekliyor. Zaten bütün tekne bu büyülü çağrıya uymazlık edemiyor... Gece yavaş yavaş sizi çağırırken herkes güverte üzerinde yatacağı yeri çok önceden kestirmiş olarak yastıklarını, yatak örtülerini kapıp gözlerini yıldızlara çevirip teknenin küçük salınımları eşliğinde uykuya dalıyor. İlk mavi yolculuk gecesi böyle biterken sabaha karşı gün doğumunu ilk karşılayan olmak da ayrı bir heyecan oluyor. Tüm tekne uyanana kadar kahvaltı hazırlanıyor ve tekne yeni bir koya yelken açıyor. Her gün en az iki koya demirleyen teknede eğer hava koşulları uygunsa yelken yapmak da cabası oluyor. Mavi tatil bence dünyada yapılacak yolculuklar içinde en güzeli ve bu nedenle çok yakından tanımadığınız kişilerle çıkmamak da fayda var. Ne de olsa 20-30 metrelik ve 4 kamaralı bir teknenin içinde 24 saat birlikte olmak kolay olmasa gerek... Size keyifli bir Yunan Adaları yolculuğundan seçenekler sunacacağım. İşte mavi yol tatili yapabileceğiniz en güzel adaları...
Nisyros
Tekne Nisyros limanına demirledikten sonra adanın sahili boyunca küçük bir gezintiye çıkın. Dar sokakların iki yanına kurulu biririne sırtlarını vermiş evler görülmeye değer. Nisyros’un bazen 1.5 metreyi geçmeyen sokak aralarında araba kullanmak olanaksız. Mavi-beyaz renklerin hakim olduğu ada sokaklarında mozaik desenli avlular, kapı süslemeleri ve sardunyalar karşılıyor sizi. Adanın en geniş alanı köy meydanı diye de tabir edilebilecek bir yer ve burada hem yerel hem de uluslararası kahve sunulan kafeler var. Nisyros adasını turistik kılan en önemli yanı hâlâ aktif olan volkanı. Enteresan bir ada. Ege Denizi’nde bulunan ve “İncirli” anlamına gelen Yunan adası Nisyros’un, 1422’de patlayan yanardağı hâlâ aktif. Kraterin kıyısında kurulu olan Nikea Köyü, mozaikli meydanı ve orada kurulu kilisesi, bembeyaz sokakları ile fotografik açıdan da olağanüstü. Nisyros limanından her gün özellikle feribotun geldiği saatlerde kalkan otobüsler turistleri volkana götürüyor. Yılın belirli dönemlerinde su buharı ve gaz çıkışları olan volkanın yakınına gitmek ise kükürt kokusu nedeniyle çok zor. Nisyros’a gidip de adanın etrafındaki plajları ziyaret etmemek olmaz. Ege’nin serin sularına kendinizi bırakmak için ideal plajlar bunlar...
Arya Yachting & Tours
Caferpaşa Cad. 25 48400 Bodrum /Turkey
Tel: +90.252.3161580
Fax: +90.252.3165059
kezban@arya.com.tr
yachting@arya.com.tr
gsm office: +90.533.7213180
skype: kezbanarya
www.aryatours.com
Simi
Mavi yolculuk yaparken Simi’nin dört yanını kaplayan ve inanılmaz güzellikteki kumsallara gitmemek mümkün değil. Adanın ünlü plajları arasında Nanou, Nimborios, Nos, Pedi, Sesklia, St. George, St. Marina, St. Nicnolas yer alıyor. Bu koylardan Nanou’da her türlü spor aktivitesi yapılabiliyor. Ayrıca taxi-bot ile adanın dört bir yanına tur alınabiliyor. Koydaki küçük Rum tavernalarında gönlünüzce eğlenebilirsiniz. Nimborios’da küçük ama güzel bir koy. Eğlenceli tavernaları ve plajı ile tanınıyor. Sesklia ise Simi’ye çok yakın küçücük bir ada. Akvaryum gibi bir denize sahip olan Sesklia denizi ve yüzmeyi sevenler için ideal bir seçenek. Sesklia’ya ulaşmak için motor botlar ve tekneler var.
...Ve Rodos
Rodos’un kale içinde kalan bölümü çok ilgi çekici. Yüksek duvarlar dapdar sokaklar, Arnavut kaladırımı tabir edilen siyah küçük kaldırım taşları ile bezeli caddeler insanı kendine doğru çekiyor. Eski Rodos, 14. ve 16. yüzyıllar arasında Rodos şövalyeleri tarafından yapılmış. Rodos’un bir de estetik ameliyat geçirmiş olan yeni bölümü var. Çok zengin turistler orayı tercih ediyor... Eski kentin meydanı hem limana hem de kentin yüksek noktalarına sadece on dakika uzaklıkta. Meydan, kafeler ve restoranlarla dolu ve alışveriş yapılacak küçüklü büyüklü dükkanlar var. Meydandaki kafelerde yemek yemek isterseniz mönüdeki isimlerin size çok tanıdık geldiğini fark edeceksiniz. Pilakis, cacık, ayran, imam bayıldıs, Greek salad ki bu tam anlamıyla bir çoban salatası, zeytinyağlı yemekler ve işte Rodos. Tam bir Akdeniz kültürü. Mehmet S. Demirel’in kaptanlığını yaptığı Nostalgia teknesi veya bir başka tekne ile Yunan adaları veya bir başka rotada mavi yolculuk yapmak için Arya Yatçılık ile iletişim kurmanız yeterli.
Tekne yolculuğu ile Yunan adaları keyfi
Güvertede sabahı karşılamak...
Haberin Devamı