Tarihin ve lezzetin buluşması

“Ne iyi etmişim de gelmişim”

Haberin Devamı

Bazı yerler vardır ki hiçbir röportaja sığmaz. Konya da öyle yerlerden biri. Mevlana’sı, sema gösterileri, yörenin yemekleri, yakınlarındaki Sille Köyü ve keçe üreticileri Konya’yı anlatan belli başlı öğelerden. Bütün bu güzellikleri Dedeman otellerinin davetiyle keşfettim. Otel yetkililerinin konukseverliği sayesinde orada bulunduğum her an “Ne iyi etmişim de gelmişim” diye düşündüm.

Konya’da keçecilik sürdürülüyor

Başta da belirttiğim gibi Konya’da yapacak çok fazla şey var. Ben sizinle, birkaç günlük bir geziye neler sığdırabildiğimi paylaşacağım. Öncelikle Konya’yı ziyaret edecek olanlara Mevlana’yı ziyaret etmeleri ve her cumartesi akşamı yapılan sema gösterilerini mutlaka izlemeleri gerektiğini söylemek istiyorum. Sema gösterilerinin ardından keçecilik geleneğini sürdüren Celalettin Berberoğlu’na uğramayı da ihmal etmemelisiniz. Keçe almanız şart değil ama Celalettin Bey’le keçe ve ney üzerine sohbet etmenin tadının bir başka olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Eskisi gibi insan bedeni ile keçenin birbirine çarpması ile oluşturulan büyük parçalar artık üretilmiyor olsa da keçenin hikayesini ve keçe yapımının insana kattıklarını bizzat ondan dinlemelisiniz. Bu sohbetin ardından, “Ben öznesini bırakıp, biz köprüsünü kurmayı, keçe yaparken öğrenebilirsiniz” diyen Celalattin Bey ve keçe ile ilgili detaylı bilgi için www.kececiyiz.biz sitesine bakabilirsiniz.

Toroslardaki Sille Köyü’ne uğrayın

Konya’ya gidip Selçuklulardan kalma Sille Köyü’ne uğramadan geçmeyin derim. Şehir merkezine sadece 15 dakika mesafedeki köyde görülecek çok şey var. Ama çömlekçi Yaşar Usta bence görülmesi gerekenlerin en başında geliyor. Yaşar Usta’nın atölyesine uğrayın ve sizin için neler yapabileceğine tanıklık edin. Köy meydanındaki kahvede çayınızı yudumlayın ve köyü gezmeye başlayın. Sille’yi bilmeyenler için anlatmak istiyorum. Toros Dağları’nın devamında yer alan ve yörede Takkeli olarak da tanınan Sille Köyü, Küçük Gevale Dağı’nın eteğindeki vadide konumlanmış. Hıristiyanlığın Anadolu’da yayılmasıyla birlikte önem kazanan Sille Köyü’nde, Roma dönemine ait kilise ve manastırlar bulunuyor. Köydeki Hagios Khariton Manastırı’nın ise Mevlana tarafından da ziyaret edildiği söyleniyor. Sille’de yer alan tarihi yapılardan biri de Bizans dönemine ait olan Aya Eleni Kilisesi. Aya Eleni Kilisesi’nin de görülmeye değer bir eser olarak nitelendiriyorum.

Turistlerin tercihi fırın kebabı

Dr. Nevin Halıcı’nın Konya Mutfağı üzerine yaptığı araştırmaya göre; Konya Mutfağı’nın en ilgi çekici özelliği kurallaşmış davet yemekleri. Davetlere gidildiğinde hangi yemeklerin yenileceği önceden biliniyor. Komşu kaldırmaları, çetnevir, soğukluk sofraları, bütün kuzunun tandıra asılmasıyla hazırlanan ‘çebiç’ olarak adlandırılan ziyafet sofrası yemekleri gibi lezzetler Konya halkı tarafından severek yeniliyor.
Konya’da bir restoranda yenebilecek yemekler arasında ise üç nefis yiyecek dikkat çekiyor. Fırın Kebabı, etli ekmek ve peynirli pide. Yakın yıllarda bunlara etli içle hazırlanan karışık pide de eklenmiş. Bu üç yiyecek Konyalıların olduğu kadar yabancıların da ilgisini çeken lezzetlerden.

Dedeman’da Konya manzaralı yemek

Biz ise akşam yemeğini Dedeman Otel’inin restoranının bize sunduğu Konya manzarasını sunan ortamında yedik. Yemekte mavi haşhaşlı lagos madalyon fırın kebabı tercihimiz oldu. Bu fırın kebabını özellikle denemenizi tavsiye ediyorum.
Kökeni Selçuklular dönemine dayanan fırın kebabı Dedeman Otel’in aşçısının özel sunumuyla sizi mutlu edecektir. Akşam yemeğinin ardından yine şehrin gece ışıklarını da izleyebileceğiniz Dedeman Roof Bar’da canlı jaz müzik dinlemenizi öneririm.

DİĞER YENİ YAZILAR