Endülüs’te tarih ve eğlencenin merkezi Sevilla

Tarih ve eğlence Sevilla´da!

Haberin Devamı

İspanya’nın güneybatısında yer alan Sevilla’ya düzenlenen tur için Setur’dan davet aldığımda turu kaçırmamaya karar verdim. Bölgeyi iyi bilen ve keyifli bir anlatımla tanıtan Setur’un rehber koordinatörü Uğur Soner’in bilgi ve deneyimlerinden yararlanarak gezmek de çok önemliydi...
İspanya’dan bahsederek başlamak istiyorum yazıma... Endülüs tarihi yalnızca İspanya’nın değil, Avrupa tarihinin en önemli kilometre taşlarından birini oluşturuyor. 1711 yılında Tarık bin Ziyad’ın ordularıyla bu bölgeden İber Yarımadası, dolayısıyla Avrupa’ya ayak basması ve 1492 yılına kadar bu bölgede devam eden İslam uygarlığı günümüz İspanya’sının kültürel kimliğinin en önemli parçalarından birini teşkil ediyor. Ve bu bölge, yani Endülüs’ün Cordoba ve Granada ile birlikte 3’lü saçayağından birini oluşturan Sevilla ya da Arapça adı ile Isbiliye, Katolik, Musevi ve İslam kültürünün değerleriyle yoğrulduğundan inanılmaz zengin bir kültür mirasına sahip. Bu durum insanların görünüşlerine bile yansımış. Sevilla’da karşılaştığımız yerli halk, Madrid veya Barcelona’da rastladığımız insan tiplerinden oldukça farklı. Daha esmer, şiveleri biraz daha değişik, konuşmalarında çok daha fazla Arapça kökenli sözcük kullanıyorlar. Yüzlerinde ise, yüzyıllardır bütün bu değişik kültürlerin yükünü taşımaktan yorgun düşmüş bir ifade saklı sanki.

Flamenko ile eğlencenin doruğunda gezineceksiniz

Sevilla’nın en önemli özelliklerinden biri de kentin bir eğlence merkezi olması. Çingene mahallesine giderseniz eğlencenin sokağa taşmış halini görecek, fotoğraflayabileceksiniz. Burada hava kararınca insanların sokaklara dökülüp dans ettiğine tanık olacak ve izlemekten de büyük keyif alacaksınız.
Akdeniz sularında yaratılmış en renkli mozaiklerden biri olan flamenkonun kökleri Akdeniz’in ötesine, bir yandan Hindistan’a diğer yandan da Harun Reşit’in sarayına kadar gidiyor. Hindistan’dan göçen çingeneler Endülüs’te Arap mirasıyla buluşunca ortaya çok özgün bir müzik ve dans kompozisyonu çıkmış. Arap mirasını taşıyan da Emevi sarayından halifenin öfkesi yüzünden kaçan Ziryap’mış.
Arapça fellah (köylü) ve mengü (göçer) sözcüklerinden türeyen flamenko, bugün hâlâ çağdaş gösteri sanatları arasında ayrıcalıklı yerini koruyor. Tablao adı verilen mekanlarda seyircisiyle buluşan flamenko, İspanya’da yaşayabileceğiniz en otantik ve heyecanlı deneyim olacak eminim.
Sevilla’da hâlâ 1929 yılında yapılmış Güney Amerika ülke pavyonlarını gezmek mümkün. Sonuç olarak Sevilla’da görülecek o kadar şey var ki insan gezmeye doyamıyor.

Görmeden dönmemeniz gereken yerler:

* Plaza de Toros de la Maestranza: İspanya’nın en eski arenaları arasında.
* Altın Kule: Yeni dünyanın tüm hazinelerinin gemilerden boşaltıldığı mekan.
* Santa Cruz Mahallesi: Eski Sevilla’nın kalbi. Alkazar ile katedral arasında.
* Katedral ve Giralda Çan Kulesi: Kolombun mezarını barındıran ünlü katedralin minareden devşirme çan kulesi La Giralda kendisinden bile ünlü.
* Alkazar Sarayı: 14’üncü yüzyıldan beri Endülüs’ün kalbi. Granada’daki Elhamra’dan sonra en büyük ikinci saray. Magrip ve Gotik öğeler taşıyor.
* Triana bölgesi: Ortaköy’ü andıran bu şirin mahalle eskiden flamenkonun kabesi. Günümüzde flamenko ile ilgili çok şey kalmasa da canlı müzik yapılan barları ve salaş kafeleri ile gençler arasında hala revaçta. Cartuja Adası’nda, içinde omnimax sinema, eğlence parkı, roller coaster olan “Isla Magica”, alışveriş alanı, müzeler gibi seçenekler bulabilirsiniz. Eski kent merkezini çevreleyen duvarların dışında daha düzenli bir planlamaya dayanan konut ve sanayi alanları uzanıyor. Kentin güneyindeki Maria Luisa Parkı güzel bir yeşil alan. Roma İmparatoru Traianus’la Hadrianus’un doğum yeri olan İtalica kenti yıkıntıları Sevilla’nın 8 km. kuzeybatısında bulunuyor. Amfitiyatrosu etkileyici.

Nerede yemeli?

* Rio Grande: Quadalquivir nehri üzerinde deniz ürünleri ve paellası ile ünlü bu mekanda oturup altın kuleyi ve katedrali karşıdan seyretmeye doyum olmuyor.
* El Giraldillo: Tapaslari ile ünlü bu restoran katedralin hemen yanı başında.
* Asador de Aranda: Merkezin biraz dışında olmasına karşın harika etleri özellikle kendi yetiŞtirdikleri süt kuzularIndan yaptıkları tandır sayesinde daima Sevilla sakinlerinin uğrak yeri olan bu mekan, etseverlerin gözde mekanı.
* Meson Don Raimundo: 17’nci yüzyıla ait bir manastıra yerleşmiş olan bu restoran antika seramik ve hâlâ kullanmaya devam ettikleri bakır tencereleri ile gerçek bir müze. Otantik Endülüs mutfağı sunan restoranda mutlaka etlerin tadına bakmalısınız.

Sevilla’ya gitmek için:

Setur Sevilla’ya
19-25 Mayıs,10-16 Haziran, 23-29 Haziran, 07-13 Temmuz, 15-21 Temmuz, 19-25 Ağustos, 22-28 Eylül ve 22-28 Ekim tarihlerinde tur düzenliyor.
Setur Tel:
444 0 738 veya
0 (850) 210 0 738 www.setur.com.tr

DİĞER YENİ YAZILAR