Hon Kong, Türkiye’deki 81 ilin 80’inden daha küçük, 24 saat yaşayan şehir hem eğlenmek hem de alışveriş için fırsatlar diyarı.
Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı özel yönetim bölgesi olan Hong Kong için hem ekonomik hem de mimari açıdan dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri diyebiliriz. Ne kadar modernleşirse modernleşsin hem sokaklarında hem de günlük yaşamın içinde tüm canlılığı ile yaşatılan geleneksel kültürü sayesinde turizmin en cazip kentlerinden biri. Asya’nın en önemli ticaret, endüstri ve turizm merkezi olmasının yanı sıra dünyanın da Londra, New York ve Tokyo’dan sonra, en büyük dördüncü finans merkezi konumuna yerleşmiş.
Hong Kong, 155 yıl İngiliz sömürgesiyken 1 Temmuz 1997 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne iade edilmiş. Bugün İngilizlerin miras bıraktığı kültür ile Çin kültürünün bir sentezini yaşıyor. Çin’in güney kıyılarında yer alan kent “Yeni Bölgeler” olarak adlandırılan üç temel bölgeye ayrılmış. Toplam 1106 km’lik yüz ölçümüyle, Türkiye’deki 81 ilin 80’inden daha küçük olan kentin nüfusu 7,5 milyona yaklaşıyor. Evet, Hong Kong dünyanın en kalabalık kentlerinden biri ancak bu gözünüzü korkutmasın, hektarlarca yeşil alana sahip bir yer aynı zamanda. Hong Kong bir gökdelenler şehri. Bu devasa binalara müthiş bir ışıklandırma yapmışlar, bu nedenle şehrin gecelerinin ayrı bir görsel büyüsü var. Her akşam Victoria Limanı’nın her iki yakasındaki yaklaşık kırk kadar gökdelenden 15-20 dakikalık bir ışık, ses ve lazer gösterisi yapılıyor. Alışverişin, lüksün, dev binaların, ufak tefek insanların ve yerin altı ile üzerinin birbirine karıştığı bir şehir Hong Kong. Alışveriş sevenler için Hong Kong bir cennet çünkü vergi uygulanmadığı için alışveriş olanakları baş döndürücü. Üstelik günün her saatinde alışveriş yapabiliyorsunuz. Bu ülkede gece ya da gündüzün hiçbir önemi yok, sokaklar ve caddeler günün her saati hareketli ve eğlence dolu.
Gidilecek yerler