Ünal Aysal’ın G.Saray’ı bırakma şeklini nedense bir türlü içime sindiremiyorum.
Külübünü değil, kendi çıkarlarını gözeterek gittiğini düşünüyorum hep...
Ve sanırım doğru düşünüyorum çünkü Aysal’ın böyle bırakıp gitmesinin ardından 109 yıllık kulüp sapır sapır dökülmeye başladı.
Futbol takımının her gelenden 3-4 gol yemesine bakarak söylemiyorum bunu...
Abdürrahim Albayrak’ın “Biz aslında Prandelli’yi göndermek istiyoruz ama tazminatını ödeyecek paramız yok” demesini de çok ciddiye almıyorum.
Benim tüylerimi esas ürperten geçen sene şampiyonluğunu son maça çıkmayarak F.Bahçe’ye hediye eden basketbol takımında olanlar...
***
Sezon başından beri muazzam bir mali kriz içinde olan “şampiyon” G.Saray Basketbol Takımı’nın başarılı koçu Ergin Ataman diyor ki:
“Ben buraya eski başkan Ünal Aysal’ın sözüyle,desteğiyle geldim. Ama o ayrıldıktan sonra takım ortada kaldı. Carlos Arroyo ve 1-2 isim dışındaki oyuncularımız alacaklarını tahsil edemedikleri için hukuken serbest kalmış durumda. Ama kendilerine teklif olmadığı için bizde oynamayı sürdürüyorlar.Ben de paramı alamıyorum ama kulübü zor durumda bırakıp gitmem; 1 kuruş almasam da göreve devam edeceğim.”
***
Avrupa ve ligde büyük hedefleri olan, çok iddialı basketbol takımı kulüp tarihinin en büyük krizini yaşıyor.
Kulübün kasası bomboş olduğu için oyuncuların parası ödenmiyor ve onlar da G.Saray’ıbırakıp gitme aşamasında...
Bugün basketbol takımında yaşananların yarın futbol takımına da sirayet edeceğinden korkuyorum.
Çünkü G.Saray’ın iflas noktasına geldiği çok fazla konuşulmaya başlandı.
Bunu en yakından bilen kişi de Ünal Aysal’dı şüphesiz ... Bu durumda bırakıp gitmesinin ‘bilemediğimiz’ öyküsünü de fazlaca merak ediyorum doğrusu!
***
Yakında Galatasaray ile ilgili gerçek durumu bütün rakamlarıyla öğreneceğiz herhalde. Yapılacak mali kongrede tablo ortaya çıkacak.
Ama Galatasaray’ın mali durumu böyle konuşulurken, asıl imajı çöktü.
Galatasaray, bugün ligde Beşiktaş’ın veFenerbahçe’nin sadece bir puan gerisinde üçüncü durumda.
Ama kendi iç çalkantılarının yansıması,alınan yenilgilerin spektaküler skoruyla birleşince Galatasaray neredeyse lig sonuncusu gibi algılanıyor.
Sadece Galatasaray’ın bugünkü yönetiminin değil Galatasaray’ın bütün üyelerinin öncelikle bu imajı düzeltecek bir çaba göstermesi gerekiyor sanırım.
***
Benim görebildiğim kadarıyla Galatasaray,yönetim tarzı konusunda bir karara varamıyor öncelikle...
Batılı anlamda şirketleşip net ilişkiler mi kuracak yoksa babadan kalma alaturka ilişkilerle mi kulübü yönetecekler?
Eğer Avrupa’yla rekabet edeceklerse çağdaş futbol kulüpleri ne yapıyorsa onu yapmaları,şirketleşmeleri, netleşmeleri, gelirlerini giderlerini ayarlamaları, “tek adam” yönetimlerine itibar etmemeleri gerekiyor.
***
Galatasaray yeniden eski gücüne, imajına kavuşabilecek mi?
Yeniden on beş yıl öncesinin örnek takımı haline gelebilecek mi?
Galatasaray’ın toparlanmasını çok istiyorum…Galatasaraysız bir lig Fenerbahçe taraftarını bile mutlu etmez, öyle değil mi? Ama bunun böyle kafa karışıklığıyle olmayacağını da biliyorum.
O yüzden takımın geleceği için endişeleniyorum dogrusu.
Yoksa Galatasaray yok mu oluyor gerçekten...