Nihat Özdemir nasıl geri döndü? Esas önemlisi Ali Koç’a ne oldu?

Haberin Devamı

Ligler başladı...

Takımların durumu, temiz futbol, Fenerbahçeli kadınlar derken Ali Koç’u CNN’de görünce aklıma geldi... Ali Koç nerede?

Futbol Federasyonu’nun F.Bahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne göndermeme kararı almasının üzerinden öyle fazla zaman geçmedi.

O kararın ertesi günü başkan vekili Nihat Özdemir, her zaman görmeye alıştığımız o “uzlaşmacı” üslubunun dışına çıkarak Teke Tek’e katılan TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ı telefonla bağlanarak ağır biçimde suçlamış, ertesi gün de istifasını vererek köşesine çekilmişti.

O gün ortaya çıkan Ali Koç ise “şahin” görüntüsü ile Türkiye Futbol Federasyonu’nu hedefe almış ve F.Bahçe camiasını tarihinin en büyük Kurtuluş Savaşı için birlik olmaya çağırmıştı.

O günkü görüntü netti:

TFF ile ilişkileri müzakere yoluyla götürmeyi deneyen Özdemir havlu atmış, “Nihat Bey ciddi bir insandır. Sanırım istifasını geri almaz” diyerek o boşluğu doldurmaya talip gözüken, üslubu daha kavgacı Ali Koç yeni başkan adayı olarak spotların altına çıkmıştı.

***


Aradan 3 hafta geçti.

Salı günü Ankara’da gerçekleşen Kulüpler Birliği toplantısında çarpıcı bir değişiklik vardı F.Bahçe Kulübü açısından...

O güne kadarki toplantılarda genellikle hazır bulunan Ali Koç, F.Bahçe-Manisa maçı için İstanbul’da kaldı.
Kulüpler Birliği’ne ise Nihat Özdemir ile ilk defa asbaşkan Cihan Kamer katıldı.

Ve normalde tartışmalara sahne olması muhtemel toplantı adeta sütliman geçti, G.Saray’ın “şahin”i Adnan Öztürk gene bu sezon küme düşmenin kalkmasına muhalefet etti, Özdemir bu noktada bile kendisine teşekkür etti.

***


Ben Ali Koç’un elinden yaralanması sonucu Ankara’ya gidemediği açıklamalarına pek de itibar etmeyerek, 1. Ali Koç döneminin sona erdiğini ve 2. Nihat Özdemir döneminin başladığını düşünüyorum...

Böyle düşünmemin sebepleri var:

* Ortaya çıktığı ilk andan itibaren taraftardan, medyadan ve camiadan büyük teveccüh gören Koç, Manisa maçından sonra da medyanın karşısına çıkmadı, kendisini sakladı.

* Kulüpler Birliği’ne Ali Koç’un yerine Ankara’ya, daha doğrusu Ak Parti’ye fazlasıyla yakın bir işadamı olan Cihan Kamer’in katılmasını da manidar buluyorum açıkçası.

* Üstelik Özdemir-Kamer ikilisi, Şike Soruşturması’nı yürüten savcı Mehmet Berk’i de bir gün öncesinde birlikte ziyaret ettiler.

Yani yeni ikili onlar sanki...

Hepsini birleştirince şöyle bir sonuca varıyorum:

Şu anda F.Bahçe’deki muktedir güçler veya kendi ailesi Ali Koç’un öne çıkmasından rahatsız oldu.

Ve F.Bahçe’deki yönetim kompozisyonu tekrar başa döndü.

Daha ılımlı, yumuşak, herkese kardeş bir yönetim anlayışını temsil edecek olan Özdemir ile F.Bahçe bu dönemi geçirmeye çalışacak.

Nihat Özdemir’i tekrar sahaya sürüp, Ali Koç’u kulübeye çeken güçlerin, yeni planlarının ne olduğunu merak ediyorum doğrusu...

Ne oldu acaba?

*****


Seyirci erkek olsa Fenerbahçe kazanır mıydı?

F.Bahçe-Manisa maçını ilgiyle izledim.

Sadece tribünlerin kadın ve çocuklarla dolu olmasından dolayı değil... Futbolcuların bu yeni ambiyanstan nasıl
etkileneceklerine bakmak için...

Ve gördüğüm kadarıyla eksi ve artıları içinde barındıran bir uygulama oldu. Bana göre:

Artılar:

* Başka hiçbir kulübün kadınlarının 52 bin kişilik stadı doldurabileceğini sanmıyorum. Rakamlara baktım G.Saray’ın son maçına 35 bin, Beşiktaş’ınkine 10 bin kişi gitmiş. Cezalı F.Bahçe’ye kadınların verdiği destek, bu kulübün ne kadar homojen ve destekleyici bir taraftar yapısına sahip olduğunu ortaya koydu.

* Kadınlar maça girerken çok düzenli bir biçimde sıralanmışlar, stadın çevresinde en ufak bir güvenlik önlemi alınmamış ve hiçbir olay yaşanmamış. Ne hoş! Erkekler de örnek alırlar umarım...

* Tribünler gerçekten çok alımlı, cıvıl cıvıl, rengarenk
gözüküyordu.

Eksiler:

* Taraftarlık eğer tezahürat ise kadınlar sınıfta kaldı doğal olarak. Stadın üstüne çöken vuvuzela’ya rahmet okutacak tiz ses, TV’den maçı izleyen herkesin başında bir ağrı yarattı. Sanıyorum, futbolcuların bile... Açıkçası ben bir daha buna tahammül edemem.

* Çok kibar bir maç oynandı, öyle korakor ikili mücadele bile yaşanmadı. Alıştığımız futbol rekabeti yoktu sahada. Bunun kadınlarla bir ilgisi var mı merak ediyorum doğrusu...
Bence,kadınlara her maçta özel bir tribün tahsis edilsin.
Onların zarafeti stadyumun sert yapısını yumuşatıyor.
Ancak 12. adam denilen itici tribün gücü erkekler olmadan olmuyor ne yazık ki...

Kadın seyirci fikri etkileyici ama benim sevdiğim futbolu azaltan bir şey...

Fenerbahçe, erkek seyirci olsa kazanır mıydı sizce?

DİĞER YENİ YAZILAR