Haberin Devamı
Bazen en karmaşık konuları bir an için bile endişe etmeden çok hızlı kavrarım...
Bazense en basit sorunun içinden çıkamam.
İşte yine öyle oldu...
KCK baskınları ve gözaltıları artarken benim Kürt meselesiyle ilgili plânlanan çözümü, o da varsa tabii, kavramam için basit bir sorunun cevabını bulmam gerekiyor...
KCK ve PKK ve BDP arasında hükümet canı sıkıldıkça bir ilişki mi buluyor yoksa gerçekten BDP, KCK ve PKK birbirinden ayrılmaz parçalar mı?
İnsanın kafası karışıyor...
Başbakan açıkladı, Selahattin Demirtaş Ankara’da AB büyükelçileri ile bir araya geldiğinde ‘PKK benim tabanım’ demiş...
Buna sanırım bir yalanlama gelmedi...
Hemen ardından KCK operasyonları başladı...
Selahattin Demirtaş dedi ki ‘Gelip beni de alsınlar çünkü bu operasyonlar BDP’ye karşıdır.’
Eee, peki KCK, PKK’nın şehir örgütlenmesi değil mi?
PKK’nın son zamanlarda yaptığı savaşı kışkırtıcı hareketlere baktığınızda...
Siz bulabiliyor musunuz şu en basit sorunun cevabını:
KCK operasyonları haksız mı yapılıyor yoksa şiddeti önlemek için haklı mı yapılıyor?
Başka bir soru da... Bunun tam tersi...
KCK’nın yöneticileri kimler?
Yürütme konseyinin başında Murat Karayılan...
Türkiye Meclisi’nin başında Sabri Ok...
MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın PKK ile barış görüşmeleri yaptığı Sabri Ok yani...
Hükümet, devlet her kimse KCK’nın başındaki kişiyle görüşüyor ama sonra iç siyaset, polis, yargı gerekçeleriyle KCK üyeleri tutuklanıyor...
Ayrıca BDP’nin Meclis’e dönüp yemin etmesinin üzerinden iki gün geçmeden başlıyor operasyonlar.
Sadece benim kafam mı karışıyor?
Siz anlayabiliyor musunuz, tam ne oluyor?
Hükümet, Kürt meselesini çözmek istiyor mu, istemiyor mu sizce?
BDP’nin siyaset yapma alanı mı daraltılıyor?
Bu son operasyonlar 2009’dan beri yapılan KCK operasyonlarının en şiddetli dalgalarından biri.
150 kişi gözaltına alındı, 9’u BDP’nin çeşitli ilçe başkanları.
Bugüne kadar toplam 3000’le 5000 arasında insan gözaltına alınmış.
KCK’lı sanıkların büyük çoğunluğu BDP üyesi...
Hatta altısı milletvekili seçildiği halde hapiste.
Tutuklular arasında çok sayıda BDP’li il ve ilçe belediye başkanı var. 13 belediye başkanı...
İnsan bu verilerle bile ne düşüneceğini şaşırıyor...
Sanki sebepsiz bir şekilde en basit soruların cevapları kaybolmuş bu konuda.
Ne AK Parti, ne de BDP masum gibi...
Ama biz şimdi bu iki masum olmayan partiden, hepimiz için, çocuklarımızın geleceği için, barışı hedef alan, insan haklarına, demokrasiye saygılı, dünya ölçülerinde bir anayasa yapmalarını bekliyoruz...
Bu mümkün mü sizce?
CHP ve MHP’den zaten hiç umudum yok...
Sizin var mı?
Onların siyaseti sanki her çözüme ve gelişmeye muhalefet etmek.
Masumiyeti kuşkulu bir iktidar, masumiyeti kuşkulu bir Kürt partisi, her çözümü engelleyen Türk ulusalcıları...
Peki ne olacak?
Çok basit bir soru değil mi?
Peki sizde cevabı var mı?
KCK operasyonları nedir, haklı mıdır, haksız mıdır?
Cevabını bilen varsa bilmek isterim...
Ya siz?