Kanmayacak kadar ‘akıllı’...

Haberin Devamı

Geçen gün güneş yaramaz bir çocuk gibi dolanıyordu penceremin önünde.

Beni baharın geldiğine iyice inandırmak, sıcaklığıyla bu ülkede bile mutlu olunabileceğini düşündürerek kandırmak istiyordu sanki.

Oysa dışarısı buz gibiydi.

Güneşe kanıp çıkarsanız dışarı, neredeyse bir kış günü gibi soğuktan titriyordunuz aslında...

Ama bir yanda da güneşe kanmaya da korkmayalım artık ne olur yani biraz üşüsek diye aklımdan geçiyordu...

Gerçekten mevsimlere bile temkinle yaklaşılması gereken bir zamandan geçiyoruz.

Üşümek bile bizi korkutuyor sanki artık, güneşin bile bizi kandırmasına tahammülümüz kalmamış gibi...

Temkinli, kederli, ağırbaşlı ve uslu duruyoruz..

Sokakları, aşkı, kadınları, erkekleri düşünmemeye çalışıyoruz.

Deniz kenarındaki salaş lokantaları, baş başa yemekleri, ılık bir rüzgârla müziğin ritmine bıraktığımız bedenleri, gülüşmeleri aklımıza getirmemek için uğraşıyoruz...

Ama düşünüyoruz...

Öyle değil mi?

Ne mutlu ki, öyle görünse de tek derdimiz bu ülkenin nereye gittiği değil!

Ben düşünüyorum doğrusu.

Sokakları, kahkahaları, rüzgârı, çıplak ayaklarla dolaşmayı, deniz kokusunu...

Bahar tüm haşmetiyle şehre yerleşti...

Havada kışkırtıcı bir şeyler var.

Ağırbaşlı ve uslu olamıyorum ben artık.

Olmak istiyorum, seçimleri, memleketin durumunu, kutuplaşmayı, sıkıcı daha birçok şeyi düşünüyorum ama olmuyor.

Ben bahara da güneşe de kanmak istiyorum.

William Wordsworth’un sevdiğim bir dizesi var :

“Bırakın da doğa size dadılık etsin.”

Ben bırakıyorum...

Kanıyorum bu serin güneşe ve Çeşme’ye Alaçatı Ot Festivali’ne gidiyorum...

Bu yıl beşincisi yapılıyor...

Bu bir ot toplama ve topladığınız otlarla yemek yapma festivali aslında...

Doğayı seven, doğaya düşkün insanların toplanıp eğlendiği iki gün...

Efsaneye göre Alaçatı çevresinde 1001 çeşit ot yetişiyormuş...

En çok çeşit kim toplarsa yarışması...

Dönüşte size, doğa bize ne diyor, hangi sırları veriyor, hepsini anlatacağım...

Herhâlde memleket biz bahara inandık, doğanın uyanışını seyretmeye gittik diye batmaz.

Nasılsa daha geride bahara kanmayan pek çok ‘akıllı’ var...

DİĞER YENİ YAZILAR