Seda Sayan, programına iki karısını öldürmüş sonra afla hapishaneden çıkmış, şimdi ise iki kocasını öldüren bir kadınla evlenebileceğini söyleyen bir katili çıkarınca ortalık karıştı...
CHP’li Aylin Nazlıaka Seda Sayan’ı RTÜK’e şikayet etti..
Programın sponsoru sponsorluktan çekildi...
Seda Sayan programın içinde ‘ böyle güzler yüzlü katil olur mu’ dedi...
Insanın tüylerini diken diken eden gelişmeler olmakla beraber, tam ne düşüneceğini de bilemiyor insan sanki...
Cezalarını çekmiş katillerin de yaşama hakkı yok mu ile iki kadını öldürmüş bir câninin hepimizin hayatına bu kadar kolay gülümseyerek girmesi doğru mu arasında sıkıştık...
***
Bir toplum için medeniyetin en önemli ölçüsü, kadına nasıl baktığıdır bence...
Ne zaman yeni insanlarla, yeni şehirlerle, yeni toplumlarla karşılaşsam kadını nasıl algıladığına bakarım önce...
Bir toplumun, bazen sadece bir tek erkeğin bile, kadını, kadın çıplaklığını nasıl algıladığı o toplumun gelişmişliği hakkında iyi bir fikir verir çünkü...
Kadının nasıl algılandığı, röntgen cihazının içimizi göstermesi gibi bir toplumun gizli kalmış en derin yerlerinde saklanan kiri pası, vahşeti?gösterebilir...
***
Kadından korkan bir toplum burası...
Erkeklerin vahşi olması da, sanatın istendiği ölçüde serpilememesi de, medeniyetin tam anlamıyla gelişememesi de hep bu kadından korkmak yüzünden bence...
Kadınlı bir toplumu yaratamadık...
Kadını hep özleyen ama ondan hep korkan, bu korku yüzünden de ondan nefret eden bir “erkekler” toplumu oldu Türkiye.
Kadınları üretime almadılar, kadınları kapadılar, kadınlarla beraber eğlenmediler, kadınların akıllı olduğuna inanmadılar, namus kavramını kadınların çıplaklığı üzerine kurdular, namussuzluğu kadınların özgürce yaşamasının adı olarak gördüler...
Sonunda da kadınları öldürdüler...
Hala da öldürüyorlar...
***
Artan cinayetler, yıllarca erkekle kadını ayrı yaşamaya zorlamış bir toplumun içinde oluşmuş hastalıklı tümörlerin birer birer su yüzüne çıkması yüzünden...
Çünkü hayat değişti ve kadınlar da değişmeye başladı...
Kolayca ezebildiğin, eve kapayabildiğin, yok saydığın kadın başını kaldırdı...
Kadın başını kaldırınca da ondan ‘korkan’ adam onu öldürdü.
Kadınları güçsüz bırakarak, kendilerini de eksik bırakan erkekler böyle bir toplumda ancak katil oluyorlar işte...
***
Cinayetleri durdurmak mı istiyorsunuz...
Kadınla erkeği ‘barıştırmanız’ gerekiyor...
Kadınları özgürleştirmeniz...
Erkeklerin kendine güvenini arttırmanız...
Bütün bunlar için de erkeğin “namusunu” kadından bağımsızlaştırmanız gerekiyor, bir erkek namuslu, onurlu, saygıdeğer olmak istiyorsa bunu kendi başına yapsın, işinde, hayatında yapsın...
Her türlü sahtekarlığa, ahlaksızlığa bulaşıp, kadının bedeni üzerinden kendine “namus ve ahlak” devşirmesin.
Gururlarını, namuslarını, ahlaklarını, kimliklerini, kişiliklerini kendi varlıkları üzerine bina etsinler, kadının bedeni üzerine değil.
***
Bunları daha önce de yazdım,aynı cümlelerle hatta,her zaman da yazmaya çalışacağım…
Bu toplumun erkekleri sahip olamadıkları her değeri kadın üzerinden kazanmaya kalktıklarında, kadınları kaybettiklerinde her şeylerini kaybediyor, güçsüz ve zavallı kalıyorlar.
O gücü de cinayetle yeniden kazanacaklarını sanıyorlar.
Ama o Kaybettikleri gücü, televzyon programlarında geçmişlerinde kanlı izler yokmuş gibi arsızca yeni kadınlar arayarak kazanamazlar…
Yaptıklarının korkunçluğunu, büyük bir suç ve günah işlediklerini bilmeleri, bunun utancını yaşamaları gerekir.
Kadın öldürmek hayatın doğal bir parçası değildir, bunu doğal bulan toplumlar da “toplum” sıfatını haketmemiş vahşi kalabalıklardır.
***
Sayan’ın programı, bu toplumun en azından bir bölümünün hala kadın öldürmeyi doğal bulduğunu gösteriyor.
Onlara bunun doğal olmadığını öğretemeyen bir toplum ne kadınlarını koruyabilir, ne de gelişebilir.
Vahşet içinde debelenir sadece…