Haberin Devamı
Yağmur yağacak diyorlar.
Hava kapayacakmış yine.
Bahar yağmurları…
Belki şu an bir yerlerde yağıyordur bile.
‘Yağar ki sokaklara bir uzun yağmur
Islanırım ıslanırım anlamam
Sanki nedir yağmurun güzel olması
Sahi bir yağmurun güzel olması
Yağarken kendine severek bakmasından’
Edip Cansever’in şiirinden.
Yağmuru gördüm mü aklıma gelir bu mısra.
‘sahi bir yağmurun güzel olması, yağarken kendine severek bakmasından’
Bir zamanlar biz de yağmur gibiydik, yaşarken kendimize severek bakardık.
Yoksa hiç mi bakmadık kendimize severek?
Yoksa bakıp da mı vazgeçtik?
Ya da yaşadığı bütün acılardan sonra ‘ben her şeyin iyi olmasını istemiştim’ diyen Madam Bovary gibi miydik?
Her şeyin iyi olmasını isterken bir çok şeyin kötü olduğunu görünce mi bıraktık kendi peşimizi?
Nedense böyle oldu hayat, değil mi?
Büyüdükçe oldu sanki.
Kendimize severek bakmaktan vazgeçtik.
Oysa ki biz her şeyin iyi olmasını istemiştik.
O yüzden yaptık pek çok şeyi…
Beni gerçekten sarsan bir cümle bu;
‘Ben herşeyin iyi olmasını istemiştim.’
İnsan, bunu söyleyenin içindeki isteğin gerçekliğini ve masumiyetini hissediyor bu cümleyi duyduğunda.
Ama susuyor…
Karşısındakine bu cümlenin ardına gizlenmiş o soruyu sormamak için susuyor.
Peki niye kötü oldu her şey?
Her şeyin iyi olması için sen ne yaptın?
Ne yaptın da her şey kötü oldu?
Hayatın hep kendi dışında bir hedefi, bir amacı olduğuna inanıyoruz sanki.
Her şey iyi olsun istiyoruz.
Ama ne yaparsak yapalım her şey iyi olmuyor.
Her şey iyi olmayacak da…
Bazı şeyler iyi olacak, bazı şeyler çok iyi olacak, bazı şeyler de kötü olacak.
O bol işlemeli, renkli düşüncelerle, dövüşmelerle zenginleştirmeye çalıştığımız hayatın temeli, aslında yaşadığımız gündelik hayat işte, ne kadar dirensek de bu böyle.
Ama bunu kimse öğretmiyor bize.
Şu küçümsediğimiz, aldırmadığımız, sıkıcı bir gölge gibi peşimiz sıra sürüklediğimiz gündelik hayatımızı bir türlü sevemiyoruz.
Hiç kimse şu basit gerçeği söylemiyor birbirine ‘hayat yaşanmak içindir.’
Bunu belki hiç öğrenmediğimiz , belki de öğrenip sıkca unuttuğumuz için bunaldık.
Vazgeçtik kendimizden…
‘Sahi bir yağmurun güzel olması, yağarken kendine severek bakmasından’
Sahi bir hayatın güzel olması, yaşarken ona severek bakmamızdan…