Dün televizyonun başında İsrail ve Hamas arasındaki esir takasını en iyi anlatacak ya da görüntüleri en iyi verecek kanalı bulmak için uğraşıyordum...
Çünkü günlerdir Hamas tarafından beş yıldır esir tutulan İsrailli asker Gilad Shalid’i düşünüyorum.
Onu ve onu beş yıldır bekleyen ailesini görmek istiyordum.
Henüz 20 yaşında esir düşen, beş yıldır esir tutulan Gilad’ı, özellikle çok genç olması nedeniyle aklımdan çıkaramıyorum.
Henüz 25 yaşında...
Beş yıldır Hamas’ın elinde esir...
Ailesi bu beş yıl boyunca onun bir kez bile sesini duymamış, ondan mektup almamış, sadece bir kez Hamas onun yaşadığına dair kanıt olarak bir kaset yayınlamış...
İsrail, Gilad Shalid’e karşılık 1027 Filistinli esir serbest bırakıyor şimdi.
Bunun Ortadoğu’da ne manaya geldiğini uzmanlar önümüzdeki günlerde bol bol yazacaklardır.
Benim daha çok ilgilendiğim, genç ama çok genç insanların, onları ilgilendirmeyen başkalarının savaşlarında ölmeleri, esir düşmeleri, hayatlarını, hayatlarının sonuna kadar etkileyecek travmalarla yaşamak zorunda kalmaları.
Gilad’ın neler yaşadığını, nasıl korktuğunu, nasıl özlediğini, ne hayaller kurduğunu bilebilmemiz çok zor belki ama tahmin etmemiz hiç de zor değil...
Merak ediyorum, bu beş yıl boyunca gençliğine devam edebilmiş midir Gilad?
Esir olduğunu unutup, onu esir alanlarla sohbet edip kahkaha atmış mıdır?
Esir düştüğünde bir sevgilisi varsa onun yokluğunda neler yaptığını düşünüp kıskanarak endişelenmiş midir?
Esir düştüğü savaş hakkında ne düşünmüştür?
Oradan kurtulup ordusunun generali olmayı istemiş midir?
Hayaller kurabilmiş midir gerçekten?
Gençlik sınırsızca hayal kurmaktır çünkü...
Yeteneklerimizin, gücümüzün henüz hiçbir sınavdan geçmediği, kişisel sınırlarımızın belirlenmediği bu dönemde hiç engel tanımadan hayal kurarız.
Gençken çoğumuzun büyük hayalleri vardır...
Başbakan oluruz, dünya çapında bir bilim adamı oluruz, çok zengin oluruz...
Ne hayal kurmuştur Gilad acaba?
Gencecik yaşında bu zorlu döneme dayanarak kendi sınırlarını, kendi gücünü sınamak zorunda kaldığı bir dönemde gençlik hayalleri kurabilmiş midir?
Yoksa yaşadıkları onu hayal kurmaktan çok uzaklaştırmış mıdır?
İnternette dolanırken orduya dönmeyeceğini hatta İsrail devletine bu beş yıl içinde yetersiz kaldıkları, hatta bilerek bu işi çözmeyi geciktirdikleri için dava açacağını okudum...
İsrail sanırım bu konuda gerçekten Hamas’a taviz vermemek için yavaş ve aldırmaz davrandı.
Ama şimdi Gilad karşılığında “terörist” dedikleri 1027 Filistinli esiri bıraktı...
İsrail Başbakanı Netanyahu televizyona acıklı bir konuşma yaptı halkına.
‘Gilad’ı ailesine kavuşturmak çok önemliydi ama bedeli ağır oldu’ dedi...
‘Teröre karışmış Filistinlileri bırakmak ağır geldi ama bu fırsat bir daha olmayabilirdi’ dedi...
Ben tüm duygusallığına rağmen barış için bir adım atmanın yüzündeki gururunu gördüm.
Dün gazetelerde ETA’nın silah bırakmayı kabul ettiğini ve barış sürecinin başladığını da okudum...
Bütün bunlar, küçük işaretler belki ama bana büyük bir değişimin başlangıcı gibi gözüküyor.
Sanki sorunları silahla çözme dönemi bütün dünyada bitiyor.
Görüşme, pazarlık, müzakere, anlaşma dönemi başlıyor.
Umarım bizim buralarda da bu işaretleri alan ve gereğini yapan insanlar çıkar.
Gençler, gençlik hayallerini kaybetmek zorunda kalmazlar.
Gilad gençlik hayallerini kaybetmiş midir?
Haberin Devamı