Bugün ben de İhvan’ım…

Haberin Devamı

Kendi halkına ihanet eden darbecilerin kendi insanlarını öldürmekten kaçınmadığını, alçaklığın ve ahlaksızlığın en derin uçurumlarına atlamaktan çekinmediğini biz dünyada da ülkemizde de çok gördük.

Şimdi aynı kanlı vahşetin Mısır’da yaşandığına şahit oluyoruz.

Darbeciler, seçilmiş hükümetlerine sahip çıkan vatandaşlarını makinelilerle tarıyor, keskin nişancılarına vurduruyorlar.

200’e yakın ölü, binlerce yaralı var.

Gün, Mursi’nin hatalarını eleştirme değil, darbecilere karşı çıkma günüdür.

Mursi iktidardayken onun diktatörleşme çabalarına Mısırlı demokratlarla yürek kardeşliği yaparak karşı çıkmak ne kadar görevimizse, bugün silahla devrilen Mursi’nin ve onun cesur taraftarlarının hakkını korumak da o kadar görevimizdir.

Devrilmeden önce haksız olan Mursi’ydi, bugün haksız olan onu silahla deviren darbecilerdir.

Siyaset, bütün yanlışları ve doğrularıyla sivillere ait bir alandır, oraya silahlılar hiçbir nedenle giremez.

Girdikleri anda diğer bütün hatalar ve yanlışlar önemsiz kalır, önce seçilmişlerin hakkını silahlılara karşı koruyacağız, silahlıları sahneden çıkartacağız ancak ondan sonra seçilmişlerin yaptıkları haksızlıklara karşı çıkacağız.

Bugün vicdanı olan herkes Mısır halkıyla, seçimle işbaşına gelen Müslüman Kardeşlerle, halkın oylarıyla seçilen Mursi’yle dayanışmak zorundadır.

Bugün kendimizi zulme uğrayan bir Mısırlı, hakkı çalışmış bir İhvan gibi hissetmezsek, yüreğimizde o acıyı ve öfkeyi yaşatamazsak, bir daha acılar karşısında konuşma hakkımızı yititiriz bence.

Önce silahlı alçaklarla dövüşeceğiz.

Onları lanetleyeceğiz.

***


Neden korkalım nefretten?

Darbecilerden nefret etmekten neden vazgeçelim?

Silahla çözüm arayanlarla uzlaşmayız, nefretlerimizden vazgeçmeyiz.

Seçilmişlerin hatalarından ve ölçüsünü kaybetmiş ihtiraslarından yararlanarak kendilerine silahla iktidar yolunu açmaya kalkanlarla mücadeleden asla geri kalmayız.

“Biz insanız” diyorsak geri de kalmamalıyız.

Eğer Mursi’nin ve onun gibilerinin diktatörlük arayışlarına direneceksek, bu, ancak onu silahla devirmeye çalışanlara, meydanlarda insanları öldürenlere duyduğumuz nefretle bir mana bulur.

Aksi halde yanlışları söyleyen ama acılara ölümlere aldırmayan tuhaf bir insan oluruz.

***


Dün, Mursi’yi ve Müslüman Kardeşleri demokrasiye davet eden demokratlardık.

Bugün, darbeye direnen İhvanız.

Dün Tahrir’de direnenlerdik.

Bugün Adeviye’de vurulanlarız.

Zalimle mazlumun sık sık yer değiştirdiği bu coğrafyada biz hep aynı yerde, mazlumun yanındayız.

Vicdanını satmayan, haysiyetini pazarlık konusu yapmayan, haksızlıktan kaçınan, dürüstlükten sapmayan biri olmak istiyorsak, buysa bizim hayat düsturumuz gerçekten, duracak da başka bir yer yoktur.

İnsan olanın yüreği bugün Adeviye’de atar…

İhvan’la birlikte atar.

‘Biz insanız’ diyorsak…

DİĞER YENİ YAZILAR