Size olur mu?
Ben genelde bahar ve yaz başlarında bir değişirim, değişmek isterim, acı çekerim, dönüşürüm ve her şeye rağmen bir kez daha inanırım “bu yaz hersey çok güzel olacak” diye…
Biliyorum henüz Mart’a girdik...
Ama Şubat tüm şaşırtıcı olağanlığıyla bizi bahara inandırdı...
Biz de inandık, en azından ben inandım...
***
Ve her bahar gibi aynı şeyi düşündüm:
“İnsanlar niye anlaşamaz?”
Ağaçlara bakıyor musunuz, papatyalara, havanın rengine, kuşlara...
İnsanlar doğada bunca mucize varken neden anlaşamaz?
Tüm kavgaların anlamsız olduğunu, her bahar dallarçiçeklendiğinde, her yaz başı meltemler estiğinde bir kez daha anlıyorum ben.
Mevsimlerin değişimi bana geçiciliğimizi, milyarlarca yıllık doğanın içindeki önemsizliğimizi, kısa hayatlarımızın içindeki çatışmaların beyhudeliğini hatırlatıyor.
***
Mevsim dönümlerini en sarsıcı ve en ümitli biçimde baharlarda yaz başlarında kavrıyorum.
Sonra her sonbahar dallar kupkuru kaldığında da nedense ben de hepimiz gibi geçiciliğimizi unutup yeniden anlamsız çatışmaların parçası oluyorum.
Kendimi ve hayatı gereğinden fazla ciddiye alıyorum herkes gibi.
***
Koca bir kış işte yine “savaşmakla” geçti...
Hayatla, toplumla, parayla, acıyla, aşkla, haksızlıklarla, yokluklarla...
Bu kış hayat ve insanlar ağır geldi.
Belki de bu yüzden baharı, daha o şöyle birgöründüğünde “işte geldi” diye sevinçle karşılıyorum.
Sanki bütün o acılardan kurtulacakmışız umuduyla.
***
Ben insanlardan vazgeçtikçe “yaz hayallerine” sığınıyorum galiba...
O hayaller sanki beni kendimden, insanlardan, hayattan veçatışmalardan koruyor.
“Yaz hayali” bana yaklaştıkça da bütün çatışmalar ve anlaşmazlıklar bana biraz anlamsız gözüküyor.
Neden sakin ve huzurlu duramadığımızı merak ediyorum.
Ve, aynı soru yeniden çınlıyor içimde.
İnsanlar neden anlaşamıyor hayatla ve birbirleriyle?
***
Her yaz başı, bir kez daha açılıyorum ben hayata…
Kendi içimdeki vahaya belki bu yaz rastlayacağımı umarak.
Tüm savaşlara, didişmelere, haksızlıklara, kederlere, acılara hep aynı nedenle dayanıyorum, “bu bahar, bu yaz her şey çok güzel olacak.”
Umut ederek ve umut etmekten hiç vazgeçmeyerek.