Bir seçim yapacaksın... Alçaklık mı dürüstlük mü?... Bir seçim yapacaksın!

Haberin Devamı

İnsan içine çöken acılarla yaşamayı öğreniyor…

İnsan canını acıtanlarla yaşamayı ögreniyor…

İnsan, olsa yaşayamayacağını zannettiği ne varsa, olduğu zaman ölmediğini öğreniyor…

İnsan kendisi hakkında zannettiği her şeyin öyle olmadığını bu ülkede istemese de öğreniyor…

Bu ülke insana kendi hakkında pek çok fikir veriyor…

Bu ülke size kim olduğunuzu söylüyor.

***


Bu ülkenin yüzümüze kim olduğumuzu haykırdığını düşünüyorum.

Alçaklıkları,hainlikleri,yalanları,

riyaları,anlamsızlıkları,kötülükleri bu kadar net olan başka bir ülke var mı bilmiyorum.

Kendi kendimizin turnusol kağıdı gibiyiz…

Önümüzde hep basit seçenekler var, bir alçak olabilirsiniz ya da alçak olmayı hayatınız pahasına reddedersiniz…

Yalancı olabilirsiniz, ya da sadece sevdiklerinizin gözünde sizinle ilgili görebileceğiniz en ufak bir hayal kırıklığı için bile yalan söylemezsiniz…

Hain olabilirsiniz ya da hain olarak zengin yaşamaktansa onurlu bir adam olarak aç yaşamayı tercih edersiniz.

Basit yani yaşam bu ülkede…

Seçenekleri keskin, belirgin.

***


Hiç tanımadığın insanların ölümüyle yaşaması arasında bir seçim yapacaksın.

Alçaklıkla dürüstlük arasında bir seçim yapacaksın.

Savaşla barış arasında bir seçim yapacaksın.

Yalanla doğru arasında bir seçim yapacaksın.

Dalkavuklukla dik durmak arasında bir seçim yapacaksın.

Haksızlıkla adalet arasında bir seçim yapacaksın.

Birkaç kuruş için haysiyetini satmakla, haysiyetini hiç bir paranın alamayacağı bir servet gibi sahiplenmek arasında bir seçim yapacaksın.

***


Ne garip, bu ülke seçimlerinizle size kim olduğunuzu söylerken yaşattığı acılarla da kim olduğunuzu unutturuyor…

Karşılaştığınız kederin içinde ezilip yok oluyorsunuz sanki.

Sabah uyanıyorsunuz akşam siz yatarken yaşayan pek çok genç siz uyurken ölmüş oluyor…

Güne insanların hayatlarının hiç önemli olmadığı bir ülkede uyanırsanız, kim olduğunuzu, o gün hayattan ne beklediğinizi, sevinçlerinizi umutlarınızı unutursunuz…

O acı her yerinizi sarar ve kendiniz olmaya utanırsınız…

İçinizden geçen küçücük bir mutluluk parçası bile saklanacak yer arar…

Gününüz istediğiniz, aklınızdan geçtiği gibi değil o ülkenin kaderi neyse öyle geçer…

Siz aslında kim olduğunuzu, ne istediğinizi, kimselerin bulamayacağı kadar dibe gömersiniz…

Çünkü bu üldede mutlu olmak hem imkansız hem de ayıptır çoğu zaman…

***


Bu ülke hepimizi bir seçime zorluyor.

Keskin bir seçime.

Hayat mı, ölüm mü?

Haysiyet mi, haysiyetsizlik mi?

Alçaklık mı, dürüstlük mü?

Neyi seçtiğinizi kimse bilmese siz bileceksiniz.

Her sabah olmayı seçtiğiniz o insanın yüzüne aynada siz bakacaksınız çünkü.

DİĞER YENİ YAZILAR