Haberin Devamı
‘Kendimi özledim, on dakikada yaptığım işleri üç saatte yapmak istiyorum artık’ dedi 17 yıldan sonra aniden işinden istifa edip yepyeni bir hayata başlamaya hazırlanan arkadaşım.
Uzun zamandır aklındaydı, sonunda yaptı…
Üstelik de bunu çok sevdiğim ve kolay kolay unutmayacağım bir cümleyle özetledi…
‘Kendimi özledim.’
Çok sevdim gerçekten bu anlatımı…
Ne tuhaf değil mi, aklımıza gelmez kendimizi özleyebileceğimiz.
Bir şeylere canımız sıkılır ama anlamayız kendimizi ihmâl ettiğimizi, olmadık başka dertler çıkarırız kendimize…
Onlar sanırız dertlerimiz.
Özlem hep bir başkasına duyulan bir duygudur gibi gelir bize…
Oysa insan belki de en çok kendisini özler…
En çok kendimizi ihmâl ederiz….
En çok kendimizi erteleriz…
En çok kendimize aldırmayız…
En sonunda da unuturuz kendimizi.
Başkalarının dertleri, acıları, sevinçleri, hayatları doldurur hayatımızı…
Öyle gürültülü bir hayatımız
olur ki kendimizi aradığımızı duymaz oluruz…
O cılız fısıltı, o gürültülü hayat içinde her defasında kaybolur gider.
Bana da böyle oldu…
Arkadaşım kendimi özledim dediği anda kendi fısıltımı duydum.
Kendimle ne zamandır baş başa değilim…
Bir çocukluğum, gençliğim, dertlerim, sevinçlerim, acılarım, heyecanlarım yokmuş, hiç olmamış gibi zamanın peşinden koşturduğum hayatımın içinde durdum birden.
Ve kendimi özlediğimi fark ettim.
Sanki kendimi terk etmiş gibiyim…
Hatta kapıyı vurup çıkmışım gibi…
Üstelik her çarptığım kapıyı gün geldi çaldım yeniden, çünkü hayatın akmasını severim, hiçbir şeyi olduğu gibi muhafaza etmem, değişmesine izin veririm.
Ama kendime bunu yapmamışım.
Siz de mi öylesiniz?
Unuttunuz mu kendinizi?
Annem bazen söyler ‘çocuk olmak istiyorum, annemi istiyorum, babamı istiyorum, çocukluğuma dönmek istiyorum’ diye…
Zaman zaman onu çok iyi anlarım…
Ben de isterim o şefkati bazen.
Usul usul sokulsun her yanıma isterim…
Ama o istediğim şefkati kendi kendime vermeyi hiç düşünmem.
İstediğim sıcaklığı benden daha iyi kim verebilir bana?
Sizin aradığınız şefkati size kim verebilir en iyi?
Arkadaşım kendini özlediği için hayatını değiştirmeye karar verdi.
Değişirdi de…
17 yıllık bir işten istifa etti.
Üstüne yığılan hayatın altında kendisini bulmak için bir madenci ustalığıyla şimdi kazacak hayatı.
Yavaş yavaş, hiç acele etmeden.
Belki daha bencil biri olacak…
Ama belki de bencillik onu daha gerçek yapacak.
Belki sevdiklerini kıracak kendini ararken…
Ama belki de kendini buldukça sevdiklerini anlayacak.
Belki başkalarının mutluluklarıyla kendi mutluluğu arasında bir seçim yapacak, katı gözükecek…
Ama belki de mutlu oldukça daha mutlu edecek?
Kimbilir…
Ama arkadaşımın gözlerindeki ışıltıyı gördükçe bu riske değer diyorum…
Kendimi özledim.
Siz kendinizi özlemediniz mi?