Haberin Devamı
Bunları geçen gün Mehmet Altan söylüyordu:
“Bu ülkede darbeciler darbecilere, darbeler darbelere benziyor.’
Gerçekten de bugün yaşanan dincilerin sivil darbesinin laiklerin askeri darbelerinden hiç bir farkı yok.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘yolsuzluk ve rüşvet’ iddialarının üzerini örtmek için açıkça sivil darbe gerçekleştirdi.
Güçler ayrılığı tamamen ortadan kalktı, yargı yürütmenin emrine girdi, mahkeme kararları uygulanmadı, anayasa ihlal edildi.
Ülke anayasa ve yasalara göre değil, iktidarın isteğine göre yönetiliyor artık…
Suç işlemiş herkes hükümete göre komploya uğrayan iyi çocuk…
Fakat korkarız ki Başbakan yakında bunu kendisi için de söylemek zorunda kalacak ‘ben aslında iyi bir çocuğum’…
‘İyi çocuk’ lafı nasıl da gözlerimizin önünde yaşanan Şemdinli olayını yok saymamızı isteyen, bomba atan ve kurşunlayan askerlerin ‘iyi çocuklar’ olduğunu, savcının da ‘komplo’ yaptığını iddia eden 27 Nisan darbesinin sorumlusu Genelkurmay eski başkanı Yaşar Büyükanıt’ı hatırlatıyor değil mi?
Şimdi aynı numara ve taktikleri siyasal iktidar yapıyor.
Düne kadar darbecileri yargılamaktan, askeri vesayeti kaldırmaktan en büyük hazzı alan hükümet aniden birilerinin ‘milli orduya’ kumpas kurduğundan söz ediyor…
Rüşvet ve yolsuzluklarını örtmek için darbecilerden medet umuyor…
Ergenekon yok, Balyoz yok, darbe planları yok, internet andıçları yok, askeri vesayet yok onlara göre artık…
Canları istediklerinde övünecekleri, canları istediğinde milli orduya kumpas kurdular diyebilecekleri önemsiz bir olay onlar için hukuk ve demokrasi.
Hükümet doğuda Kürtlerle batıda askerlerle anlaşırsa bütün bu yolsuzluk suçlamalarından ve hukuku hiçe saymaktan kurtulabileceğini sanıyor…
Planını buna göre kuruyor…
Ama ben ne Kürtlerin ne askerin hükümet kadar ‘çocuksu’ düşündüğünü sanmıyorum…
Hükümet şu an her türlü beladan kurtulmak için elinde ne varsa ‘sonra alırım ben bunlardan geri’ diyerek dağıtıyor ama bugünleri hesaplayamadıkları gibi yarını da ölçemedikleri için Türkiye’yi nereye sürüklediklerini fark etmiyorlar.
‘Kenan Evren geri geldi’ dedi geçen gün bir arkadaşım gülerek…
Çok haklıydı, yasaların bu kadar yok sayıldığı bir düzende askerden başka gidecek yer kalmıyor tabii..
Tayyip Erdoğan’ın demokrasiden ve AB standartlarından vazgeçtiği gün sorun başladı bu ülkede aslında…
Gezi her şeyi görünür yaptı…
Dershane kavgası kirliliği saklayan örtüyü kaldırdı…
Dürüstçe ve net çizilmiş bir tablo bu.
Bugün çeşitli nedenlerden dolayı iktidarı savunmaya çalışanlar da durumun farkındalar sanıyorum.
Bu siyasi tablonun tabii bir ekonomiye yansımaları var, dolar hızla yükseliyor, dolarla borçlanan şirketlerin büyük bölümünü çok zor günler bekliyor.
Dışarıdan para akışı yavaşlıyor.
Siyasi istikrarsızlık şimdi çok övündüğümüz ekonomik istikrarı da sarsmaya başladı.
İktidarın bugünkü politikasını sürdürmesi halinde ekonominin kalıcı hasar yaşayacağını söylüyor uzmanlar.
Basit bir soru var.
İktidarın yaptıklarını desteklemek ve bunun devam etmesine yardımcı olmak gerçekten Türkiye’nin yararına mı?
2015’e siyasi ve ekonomik bir çöküntü içerisinde girersek, bugün yapılanları destekleyenler bu çöküntünün kendilerini etkilemeyeceğini mi sanıyor?
İktidar girdiği yoldan dönmezse hepimiz birden bir karanlığa gömüleceğiz.
Yazık olacak bu ülkeye…
Gerçekten yazık olacak…