Yıllar önce bütün dünyayı etkileyen bir moda yayılmıştı…
‘Nasıl olsa üçüncü dünya savaşı çıkacak ve hepimiz öleceğiz’ diyen gençler yarını unutup bugünü yaşamaya karar vermişlerdi…
Kendilerine de ‘çiçek çocuk’ adını takmışlardı…
Ve ‘yarının önemi yoktur, önemli olan bugündür’ inancıyla işe güce boş vermişlerdi…
Uyuşturucu kullanmayı hızlandırmışlar.
Hayata aldırmaz döküntü kılıklarıyla her yanı kaplamışlardı.
Sonra bir sürpriz oldu…
Üçüncü dünya savaşı çıkmadı.
Sevdiğim bir söz var;
Yarını tehlikeye atacak eğlencelerden uzak durmalısın…
Çünkü gelmeyecek sandığın yarın gelebilir.
Savaş çıkmayınca gençliklerini avare geçiren bu çiçek çocuklar da ortalıkta kalakaldılar…
Hiç düşünmedikleri ve gelmeyecek sandıkları yarın birdenbire gelivermişti.
Yarına hazırlıksız yakalanan gençler de bir hayatı ‘bugün’ için yakmış oldular.
Birçoğu gençliklerindeki eğlenceyi, yaşlılıklarındaki sıkıntılarla ödediler.
Bizim politika dünyamız da ‘yarını boşver, gününü yaşa’ diyen çiçek çocuklarla dolu.
Dün Andy-Ar’ın yaptığı son araştırmayı okudum…
Halkın 60.4’ü yeni bir siyasi parti ve yeni bir lidere ihtiyaç olduğunu düşünüyormuş.
Çok mu şaşırtıcı bu sonuç?
Bence değil.
Yarın olmayacak zanneden bir hükümetin kaçınılmaz akıbeti.
Bizim çiçek çocukların lideri başbakan nedense geleceğin hep onun düşündüğü gibi geleceğini sanmasının sonuçlarını yaşıyor…
Tıpkı avare bir genç gibi kendi tercihlerine, hayatın bir cevabının olmayacağını zannediyor.
Araştırmaya göre AK Parti sekiz puanlık bir oy kaybı yaşıyormuş.
CHP de düşüş yaşarken MHP ve BDP yükselişteymiş.
Siyasal Gündem Ağustos 2012 araştırmasının sonuçları bunlar…
Son genel seçimlerde ve 12 Eylül referandumu öncesinde yaptığı araştırmalar gerçeğe en yakın olan araştırma şirketinden bahsediyoruz…
Çiçek çocuklar gibi biz de istersek bu araştırmaya güvenmeyebiliriz ama ya doğruysa sonuçlar…
21 ilde 3 bin 251 denekle yapılmış bu araştırma…
AK Parti sekiz ayda yüzde 54,2’den yüzde 46,7’ye gerilemiş…
CHP yüzde 21.9’dan 19.5’e…
MHP yüzde 13.3’ten 16.1’e…
BDP ise 7,6’dan 8.0’e çıkmış.
Sanırım Suriye konusunda “geleceğin kendi hayal ettikleri gibi olacağına” duydukları güvenle yaptıkları hatalar ve bunların sonuçları toplumda bir “liderlik” eksikliği olarak değerlendirildi.
Suriye krizinin iyi yönetilmediğine dair neredeyse ortak bir algı oluştu.
Kürt sorununda “milliyetçiliğe” büyük ağırlık vermek ise “milliyetçilik” kalesinin asıl sahiplerine yaradı.
Yaratılan öfke, Türk ve Kürt milliyetçilerinin oylarını artırdı.
Gelecekte olacakları öngörememenin ilk ciddi bedelini ödüyor AKP.
Hayallerini gerçek sanmaktan vazgeçmezlerse herhalde ödeyecekleri bedel daha da artacak.
Ama bence asıl tehlikeli olan, onların öngörüsüzlüğünün bedelini bütün toplumun da ödemek zorunda kalma ihtimali.
Umarım AKP toplumun mesajını alır.
Gelecek gelmeyecekmiş gibi davranan çiçek çocuklarına özenmekten vazgeçer.