Reyhanlı’da tezgâhlanan oyunu bozmak mümkün

Reyhanlı katliamı üzerine notlar/5

Haberin Devamı

Reyhanlı’ya girdiğimizde ilk dikkat çeken şey, sanki milli bir bayram varmış gibi ev ve iş yerlerinin Türk bayraklarıyla donatılmış olmasıydı. Bunun iç içe geçmiş iki nedeni olduğunu düşünüyorum: İlki, bazı Suriyeli göçmenlerin Türk bayrağını yırttığı iddiaları ki bu kanıtlanmış değil. İkincisiyse Reyhanlı halkının, Türkiye’ye ve devlete bağlılıklarını göstermek istemeleri.

Örneğin bir taziye çadırında sohbet ettiğimiz, yeğeni Ahmet Hamdi Bozkaya’yı terör saldırısında kaybetmiş olan Hüseyin Şahbaz şöyle konuşuyor: “Bizim Türkiye’ye pamuk ipliğiyle bağlı olduğumuz sananlar var. Halbuki biz halatla bağlıyız. Kimse bizi koparamaz.”

Şahbaz öfkesini, bir televizyon programında adını vermediği bir tartışmacının Reyhanlı olaylarından hareketle Hatay’da yaşayan Arapların çoğunun gönlünün Suriye’de olduğu yolundaki sözlerine dayandırıyor ve şöyle devam ediyor: “Kimse sağdan soldan duyduklarıyla konuşmasın. Bugün Türkiye’de devletine-bayrağına en fazla sahip çıkan ilçeler arasına girer Reyhanlı.”

Kulaktan dolma bilgiler

Şahbaz hiç de haksız değil. Biz de dünkü yazımızı “Eğer bizler (Reyhanlı’da tezgâhlanmak istenen) bu oyunu bozmak istiyorsak bu türden son derece kırılgan konuları ele alırken daha dikkatli ve sorumlu davranmak zorundayız” diye bitirmiştik. Ama medyada bilgisizlik ve sorumsuzluğun karman çorman olduğu o kadar çok haber ve yorumla karşılaşıyoruz ki oyunu bozmak çok zor olacağa benzer. Bunların en yaygını, Mihraç Ural denilen, yıllar önce Türkiye soluyla bağını kopartmış ve kendisini Suriye rejiminin hizmetine sunmuş kişi üzerinden Hatay bölgesi Alevilerinin bir şekilde hedef gösterilmesi. Üstelik bu yapılırken “aman mezhep gerginliği olmasın” türünden uyarıların da illa eklenmesi.

Bir diğeri de, nerdeyse Alevi sayısının yok denecek kadar az olduğu Reyhanlı’da Suriyeli göçmenlerin maruz kaldıkları tacizlerden yine, bir şekilde Alevilerin sorumlu tutulmaya çalışılması. Halbuki önceki günkü yazımızda vurgulamıştık. Tekrarlayalım:

1) Reyhanlı halkıyla buraya göçmüş Suriyeliler arasında belirgin bir etnik ve mezhebi farklılık yok, hatta akrabalık ilişkileri hayli yaygın. Öyle ki dünkü yazımızda sözünü ettiğimiz, Gül’e “Reyhanlı’da Suriyelileri istemiyoruz” diye seslenen Suphi Güdük “içlerinde akrabalarımız olsa bile” diye de eklemişti;

2) Son seçimlerde AKP Reyhanlı’da oyların yüzde 68’ini almış. Ardından yüzde 14 ile CHP, yüzde 12 ile MHP gelmiş. Önceki gün ziyaret ettiğim 5 taziye çadırında da, yakınlarını kaybedenlerin oylarını AKP’ye vermiş olduklarını ve hükümete kızgın olmakla birlikte desteklerini sürdürdüklerini gözledim.

Reyhanlı’nın değişen dokusu

Reyhanlı’da patlama sonrası göçmenlerle yaşanan gerginliklerin ciddi ekonomik nedenleri de var. Örneğin buraya gelen varlıklı Suriyeliler, emlak fiyatlarının olağanüstü değişmesine neden olmuş. Öyle ki “Uygun fiyata ev bulamadıkları için gençler evlenemiyor” diyenlere bile tanık oldum. Öte yandan yoksul Suriyeliler de çok düşük fiyatlara çalıştıkları için kentin gençlerindeki işsizlik oranı yükselmiş. Görüldüğü gibi patlamalar, zaten ekonomik ve toplumsal dokusu büyük ölçüde değişen ve bunun sancılarını yaşayan Reyhanlı’da ne kadar birikmiş tepki varsa hepsinin dışavurumuna vesile olmuş.

Bundan sonra ne olacağı konusuna gelince: Halkın kendilerine kötü davranacağından endişelenen Suriyelilerin imkânları az olanlarından bazılarının kendi ülkelerine, çok olanlarından bazılarının da Türkiye’nin daha iç bölgelerine gittiği söyleniyor. Bununla birlikte binlerce Suriyeli’nin kentte kaldığı ancak eskisi kadar sosyal hayata dâhil olmadıkları biliniyor. Çok sayıda Reyhanlılı’dan “Korkudan evlerinden çıkamıyorlar, onlara ekmeklerini, yemeklerini biz götürüyoruz” sözlerini işittim.

Sanıyorum ilgili herkes soğukkanlılığını koruyabilirse bir süre sonra Reyhanlı’da hayat normale dönebilir. Ancak devletin yeni terör eylemlerine geçit vermemesi, özellikle farklı etnik ve mezhep gruplarının bir arada yaşadığı bölgelere yoğunlaşması şart.

Yani bu oyunu bozmak mümkün.

DİĞER YENİ YAZILAR