New York’ta Gül’e en sık sorulan sorular

Haberin Devamı

New York - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta devlet yöneticileri, siyasetçiler, gazeteciler; finans ve iş dünyasından yöneticiler ve akademisyenlerle çeşitli vesileler dolayısıyla bir araya geldi. Muhatapları Gül’e en çok, Türkiye’nin Suriye’deki El Kaide ile bağlantılı veya El Kaide çizgisine yakın gruplara yardım edip etmediğini sordular.

Perşembe günkü yazımızda (

http://www.rusencakir.com/Terorle-mucadele-konusunda-ofanstan-defansa/2118
) Washington Post gazetesindeki mülakattan hareketle bu hususun altını çizmiş ve Gül’ün bu iddiaları kesinlikle yalanladığını söylemiştik. Bu soru kendisine o kadar sık soruldu ki, yazımızın çıktığı gün, sadece ABD’nin değil dünyanın en etkili düşünce kuruluşu olduğunu söyleyebileceğimiz Dış İlişkiler Konseyi’ndeki (CFR) konuşmasının ardından aynı soru gelince Cumhurbaşkanı dayanamayıp sözlerine şöyle başladı: “Buradaki temaslarımda şunu gördüm: Suriye’deki rejim ve onun yaptıkları unutulmuş. Odak kaymış. Rejimin değil aşırı güçlerin yaptıkları merkeze alınmış. Eksenin böyle kaymasını garip karşılıyorum.”

Gül’e Suriye konusunda, uluslararası bir müdahale olursa Türkiye’nin müdahaleye dâhil olup olmayacağı, kimyasal silahlarla ilgili tasarlanan süreç hakkındaki düşünceleri de soruldu. Suriye’den sonra en çok, bir ölçüde buna bağlı olarak, İran konusu gündeme geldi. Gül’ün salı günkü öğle yemeğinde ABD Başkanı Obama’ya, İran’da Ruhani ile başlayan dönemin yeni bir uzlaşma için önemli bir fırsat olduğunu, iyi değerlendirmek gerektiğini söylediğini dünkü haberimizde aktarmıştık. CFR’daki toplantıyı yöneten, kurumun başkanı Richard Haass İran’ın nükleer programı hakkındaki düşüncelerini sorunca Gül’ün cevabı şöyle oldu:

“Komşu bir ülkenin kimyasal ya da nükleer silahlara sahip olmasını tolere edemeyiz. Başından beri İran’ın barışçıl amaçlı nükleer çalışmalarını onayladık, nükleer silah ihtimaline karşı çıktık. Hafife almamız mümkün olabilir mi? Her şeyden önce böyle bir silaha sahip olanın yürüyüşü, davranışı bile değişir. Kullanmasa bile biz onun ağırlığını komşu olarak hissederiz.”

“Bunu sormanızı bekliyordum”

Gül’e dış politika dışında Türkiye’de olup bitenler ve gelecekte olabilecekler hakkında da çok soru soruldu. Bunların başında hiç kuşkusuz Gezi olayları geliyor. İlkin Merrill Lynch’teki toplantı sırasında kendisine yöneltilen bu soruya Gül’ün verdiği cevabı önceki haberlerimizde dile getirmiştik. Cumhurbaşkanı özetle, çevre ve şehircilik duyarlılığıyla başlayan protestoların Türkiye’nin gelişmiş ülkeler liginde olduğunu gösterdiğini ve bu nedenle gurur duyduğunu; fakat daha sonra “aşırı uçlar”ın inisiyatifi ele geçirdiğini ve polisin de müdahale etmek zorunda kaldığını söylüyor. Bu arada “orantısız güç kullanımı” şikâyetlerinin de soruşturulduğunu vurguluyor.

CFR’da Gezi sorusu biraz gecikti ve Gül’ün de ilk tepkisi “Ben de bu soruyu sormanızı bekliyordum. Hatta sormasaydınız ben kendim anlatacaktım” oldu. Gezi sorusunu soran önemli bir düşünce kuruluşunun kadın yöneticisi, şunu eklemeyi de ihmal etmemişti: “Sizin Gezi konusunda Başbakan Erdoğan’dan daha ılımlı davrandığınızı düşünüyorum.” Gül tabii ki bu yorum hakkında herhangi bir yorum yapmadı.

Gül’ün geleceği

Ama asıl, aynı kişi “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden aday olacak mısınız?” diye sorunca salonun en çok merak ettiği konunun bu olduğu anlaşıldı. Hatta oturum Başkanı Haass, en ön sıradaki Hayrünnisa Gül’ü işaret ederek “First Lady de herhâlde şu an ne cevap vereceğinizi merak ediyor ve size bakıyor” dedi. Bunun üzerine Gül de, heyetindeki biz gazetecileri kastederek “Ben de gazeteci arkadaşlara bakıyorum. Çünkü onlar da bu sorunun cevabını çok merak ediyorlar” dedi ve bizler sorduğumuzda yaptığı gibi aynı cevabı verdi: “Önümüzde üç seçim var. Zamanları ve kuralları belli. Kaygılanmaya gerek yok.”

New York’ta şunu gözledik: Amerikalılar da en az bizim kadar Gül’ün alacağı siyasi kararları, Başbakan Erdoğan ile aralarındaki ilişkinin nasıl seyredeceğini ve bunun Türkiye’ye nasıl yansıyacağını merak ediyorlar.

DİĞER YENİ YAZILAR