Hanefi Avcı: Kendisi zindanda, fikri iktidarda

Haberin Devamı

“Kendisi zindanda, fikri iktidarda” cümlesini, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra açılan MHP Davası’nda, partinin yöneticilerinden Agâh Oktay Güner kurmuştu. Gerçekten de en temel misyonu komünizmle mücadele olan 12 Eylül cuntasının, yine aynı misyonun sivil ayağını zindanlara doldurması çok büyük bir çelişkiydi ve bu çelişkinin ortaya çıkması için çok zaman geçmesi gerekmemişti.

Aynı cümleyi Hanefi Avcı için kurmamız içinse üç yıl geçmesi gerekiyormuş. Olayı hızla hatırlayalım: Polis teşkilatının, özellikle Emniyet istihbarat biriminin ünlü isimlerinden Hanefi Avcı Eskişehir Emniyet Müdürüyken 2010 yılı ağustos ayında “Haliç’te Yaşayan Simonlar” başlıklı bir kitap yazmış ve Fethullah Gülen cemaatinin emniyet teşkilatına sızdığı iddiasını ayrıntılarıyla dile getirmişti. Fakat ne hükümet ne de yargı Avcı’nın bu iddialarını araştırma yoluna gitti. Bunun yerine Avcı, kitapta suçladığı kişi ve gruplarca kotarıldığı anlaşılan düzmece “kanıt”larla önce Devrimci Karargâh adlı yasa dışı sol örgütle irtibatlandırılıp tutuklandı; ardından meslektaşlarımız Ahmet Şık ve Nedim Şener ile birlikte Odatv Davası’na monte edildi. Öyle ki, her iki davanın önde gelen isimlerinin çoğu tahliye edilirken Avcı bırakılmadı. Sonuçta NTV’de ‘Yazı İşleri’ özel yayınında Mirgün Cabas ile bana söylediği “bu dünyada bana cehennemi yaşatmak isteyecekler” öngörüsü gerçekleşmiş oldu.

Artık yalnız değil

Ne var ki dershane kriziyle iyice tırmanan cemaat-hükümet savaşıyla birlikte bu dünyada cehennemi yaşama sırasının Avcı’nın avcılarına geldiği anlaşılıyor. Hükümete ve Başbakan’a yakın olduklarını bildiğimiz bazı yazarlar, son günlerde cemaatin “devlet içinde devlet” gibi çalıştığını, milli irade üzerine vesayet kurmak istediğini söylerken hep Şık, Şener ve Avcı örneklerini veriyorlar. Gülen cemaatinin özellikle polis ve yargıda kadrolaştığı iddiaları hükümet çevrelerinde öylesine benimsendi ki, geçenlerdeki bir yazımda şakasını yaptığım “bu gidişle Hanefi Avcı’nın kitabı polis okullarında mecburi okuma listesine alınır” öngörüm pekâlâ tutabilir.

Bugün İstanbul’da Odatv Davası’nın duruşması var. Orada olacak ve başından itibaren bir dizi komploya kurban gittiğine inandığım Hanefi Avcı’nın son gelişmeler üzerine söyleyeceklerini kendi kulaklarımla işiteceğim. Şubat ayında kendisiyle ilgili yazdığım yazıya “Bir yalnız adam: Hanefi Avcı” (http://www.rusencakir.com/Bir-yalniz-adam-Hanefi-Avci/1940) başlığını atmıştım, üzerinden bir yıl bile geçmedi, Avcı’nın yalnızlığı azaldı. Demek ki Türkiye’de bir şeyler değişiyor ve çok şeyler de değişeceğe benziyor.

NOT: 26 Ağustos 2010 günü Mirgün Cabas ile birlikte yaptığımız NTV Yazı İşleri özel yayınında Avcı’nın söylemiş oldukları bugün daha fazla değer kazandı. Yayının tam dökümünü şuradan okuyabilirsiniz: http://www.rusencakir.com/Hanefi-Avci—-26-Agustos-2010-Yazi-Isleri-Ozel/1899

DİĞER YENİ YAZILAR