Diyarbakır halkının en çok merak ettiği soru

VATAN, seçim öncesi Diyarbakır'ın nabzını tuttu...

Haberin Devamı

Diyarbakırlılar en çok Başbakan Erdoğan’ın 12 Haziran gecesi yeni bir balkon konuşması yapıp yapmayacağını merak ediyor. Erdoğan’ın ‘demokratik açılımının’ yeniden kaldığı yerden başlatacağını düşünüyorlar

12 Haziran Genel Seçimleri’nde gözler büyük ölçüde Güneydoğu’da olacak. Güneydoğu denilince akla ilk olarak Diyarbakır’ın gelmesi de son derece normal. 2007 genel seçimlerinde 10 milletvekilinin 6’sını AKP kazanmış, DTP destekli 4 bağımsız aday da TBMM’ye gitmişti. Diyarbakır’da bu sefer bir fazla milletvekili seçilecek ve gözler öncelikle, tıpkı 4 yıl önce olduğu gibi yine AKP’nin ve BDP destekli bağımsız adayların üzerinde olacak. 2007’de bağımsız adaylarla seçim yarışına girme konusunda başarılı sayılabilecek bir tecrübeye sahip olan BDP’liler, geçen 4 yıl içindeki siyasi gelişmeleri de hesaba katarak bu defa tam 6 bağımsız adayı Meclis’e yollamaya çalışıyorlar. İlginçtir bunlar arasında 2007’de Diyarbakır’dan seçilmiş 4 isimden (Aysel Tuğluk, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Akın Birdal) hiçbiri yer almıyor. Bu 4 isim başka seçim bölgelerinde yeniden aday gösterilirken yerlerini Diyarbakır’da Leyla Zana, Hatip Dicle, Emine Ayna, Nursel Aydoğan, Altan Tan ve Şerafettin Elçi ’den oluşan hayli güçlü ve iddialı bir liste almış durumda.

Seçim kampanyası sırasında bağımsızlardan en fazla öne çıkanların Leyla Zana, Altan Tan ve Şerafettin Elçi olduğunu görüyoruz. Eğer KCK Davası nedeniyle tutuklu olmasaydı Hatip Dicle de etkili bir kampanya yürütebilirdi belki ama Kürt hareketi içerisinde Dicle gibi “şahin” olarak bilinen Emine Ayna’nın nispeten geri planda kalmış olması bu dönemde çözüme odaklı isimlerin daha fazla rağbet gördüğünü düşündürtüyor.

Altan Tan ve Şerafettin Elçi’nin muhafazakâr yönleriyle tanınmaları ve DTP/BDP çizgisinden gelmiyor olmaları, diğer bir deyişle BDP’nin en azından Diyarbakır’da AKP’nin karşısına bir “ittifak”la çıkması bu şehirdeki yarışı daha ilginç kılıyor. Buna karşılık AKP’nin Diyarbakır listesinin pek güçlü ve iddialı olduğu söylenemez. 6 milletvekilinden sadece Mehdi Eker yine birinci sıradan aday gösterilirken, iktidar partisinin Kürt politikasının şekillenmesinde hayli etkili oldukları düşünülen İhsan Arslan ve Abdurrahman Kurt liste dışı bırakıldı. Diyarbakır için adı geçen popüler isimlerden sadece Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Galip Ensarioğlu listede yer bulabildi. Eker ve Ensarioğlu’nun ardından gelen adayların çok fazla tanındıkları söylenemez. Sonuç olarak AKP’nin bu seçimlerde en büyük kozlarının Eker ve oda başkanı olmadan önce DYP Diyarbakır İl Başkanlığı yapan Galip Ensarioğlu olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan AKP adayının amcası, eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu’nun bağımsız aday olması iktidar partisinin keyfini bir ölçüde kaçırmış durumda.

Ne olur?

Bu seçimlerde Diyarbakır için tahmin yapmanın çok zor olduğu söylenemez. Normal şartlarda BDP destekli bağımsızların tümünün seçilmesi, geri kalan 5 milletvekilinin de AKP’den olması bekleniyor. “Normal şartlarda” derken, BDP seçmeninin sandık başında hata yapmaması, parti yöneticileri tarafından kendilerine işaret edilen bağımsız adaya oy vermelerini kastediyoruz. Çünkü BDP’liler il merkezinin mahallelerini ve ilçeleri çok ince hesaplarla 6 aday için bölüştürmüşler, seçmenin bu ince hesaplara riayet etmemesi durumunda bazı adaylar seçilmek için yetenden çok fazla oy alabilir, bazıları da seçilme şansını yitirebilir.

Bu arada CHP’nin, birinci sıra adayı Salih Sümer’i seçtirme konusunda az da olsa ümitli olduğunu söylemek lazım. Eğer bağımsız adaylar olağanüstü bir oy patlaması yapar ve AKP’nin oyları dramatik bir şekilde azalırsa geride kalan 5 milletvekilinden birinin kendilerine kalma ihtimali olduğunu düşünüyorlar ki Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır mitinginin zaten az olan bu umutları iyice azalttığı görülüyor. Aslına bakılacak olursa Diyarbakır’da “12 Haziran’da ne olur?” sorusundan çok “12 Haziran’dan sonra ne olur?” sorusu öne çıkıyor. İktidar partisine gönül veren Diyarbakırlılar, Başbakan Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur, Kürtlerin sorunları vardır” yaklaşımını seçimden sonra terk edeceğini ve 13 Haziran’dan itibaren demokratik açılımı kaldığı yerden yeniden başlatacağını düşünüyorlar.
Evet Diyarbakır en çok Başbakan Erdoğan’ın 12 Haziran gecesi yeni bir balkon konuşması yapıp yapmayacağını merak ediyor.

DİĞER YENİ YAZILAR