Dershaneler meydan muharebesi: Notlar ve sorular

Haberin Devamı

MİT kriziyle birlikte açığa çıkan AKP ile Fethullah Gülen cemaati arasındaki, “yeni tür iktidar savaşları“ adını verdiğimiz gerginlik, tarafların karşılıklı olarak frene basmasıyla bir ölçüde unutulmaya yüz tutmuştu ki hükümetin dershaneleri kapatmak için kolları sıvamasıyla birlikte yeniden su yüzüne çıktı. Zaman Gazetesi’nin önceki gün, dershaneleri kapatmak için hazırlandığını ileri sürdüğü yasa tasarısına karşı yaptığı yayınla birlikteyse tam bir meydan muharebesine tanık oluyoruz.

Örneğin Gülen bizzat tasarı hakkında, İslam tarihinden örnekler vererek çok sert eleştiriler getirdi (http://www.herkul.org/herkul-nagme/391-nagme-egitime-darbe-plani/). Onun bu eleştirileri “Eğitime darbe planı“ başlığıyla ve “Ülkemizin geçirdiği değişik darbe dönemlerinde de benzer plan ve entrikalar görülmüştü; fakat, onlar, dindarlara karşı husumetini açıkça ortaya koyan insanların eliyle olmuştu. Bu defa her fırsatta ‘kardeş’ olduğunu söyleyen, aynı safta yer tutan ve hizmet erlerinin yüzüne gülen bazı kimseler tarafından bir kısım planların yapıldığı ve uygulamaya konulacağı yazılıp çiziliyor” gibi cümlelerle takdim edildi.

Benzer bir şekilde dünkü Zaman Gazetesi de “Böyle bir yasa darbe döneminde bile uygulanamadı” spotuyla tasarıya karşı tavrını manşetten sürdürdü. İlginç olan yine dün Sabah Gazetesi’nin, yine manşetten, Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklamasına dayanarak Zaman’ı yalancılıkla suçlamasıydı.

Görüldüğü gibi dershane konusunda taraflar tüm güçleriyle giderek şiddetlenen bir kavgaya tutuşmuş durumdalar. Önce konuyla ilgili birkaç tespitimizi dile getirip ardından bazı kritik soruları gündeme getirmek istiyoruz:

Tespitler

- Cemaat tartışmayı esas olarak dershanelerin belli bir ihtiyacı karşıladıkları, yerlerine yeni bir şey getirmeden kapatılmalarının gençleri zor durumda bırakacağı iddiası üzerinden sürdürmek istiyor. Hükümetin bu iddiaya karşı çok güçlü argümanları olduğu söylenemez. Daha çok bu proje üzerinde uzun zamandır çalıştıklarını ve dershanelerin özel okullara dönüştürülmesini teşvik edeceklerini söylüyorlar.

- Cemaatin, dershaneleri kapatmanın girişim özgürlüğüne darbe anlamına geleceği ve sınavlara hazırlanmanın yeraltına itileceği şeklindeki argümanlarına da hükümet çevrelerinden dikkate değer cevaplar geldiği söylenemez.

- Aslında böyle cevaplar beklemek de bir yerden sonra pek gerekli olmayabilir zira yaşananın sadece bir dershane sorunu olduğu söylenemez. Başından beri altını çizmeye çalıştığımız gibi hükümetin son dershane hamlesinin esas hedefi eğitim sistemini yeniden yapılandırmaktan ziyade Gülen cemaatine ciddi bir darbe indirmek. Buna bağlı olarak, konuyu eğitimbilimin değil siyasetin penceresinden tartışmak daha anlamlı ki yaşanan da o.

- Gülen cemaatinin dershanelerin kapatılmasını engellemek için medya ağırlıklı yoğun bir kampanya yürütmeye başladığını görüyoruz. Bu minvalde, hükümetin Oslo’da PKK’ya verdiği söz yüzünden dershaneleri kapatmaya yöneldiği gibi aşırı zorlama bir iddianın bile ilk günlerden itibaren cemaat çevrelerinde dillendiriliyor olması, bu kampanyanın geleceği hakkında ipuçları veriyor.

Sorular

1) ilk akla gelen soru, Başbakan Erdoğan‘ın tam da yerel seçimlerin (ve ondan kısa süre sonra yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin) arifesinde neden böyle bir risk aldığı. Acaba nispeten daha az kritik olan yerel seçimlerde bu adımı atıp cemaatin sandıktaki gücünü mü ölçmek istiyor?

2) Dershane konusu cemaatin siyasi tercihlerini nasıl etkileyecek? Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın son açıklamasını “cemaat AKP ile mesafesini daha da açıyor“ diye yorumlamıştım. Bunun da ötesine gidip AKP’nin rakiplerini destekleme noktasına varabilirler mi?

3) Dershaneler üzerinden yaşanan kavga başka alanlara da sarkabilir mi? Örneğin yurt dışındaki Gülen cemaati okullarına yönelik devlet teveccühünde bir değişiklik yaşanır mı?

4) Bugüne kadar hem hükümet hem de cemaatle iyi ilişkiler içinde olan kişi ve kurumlar da bu kavgada taraf olmak zorunda kalacaklar mı? Böylesi bir yarılmadan kim kârlı, kim zararlı çıkar?

5) Cemaat ve hükümete ayrı ayrı karşı olan kişi ve odaklardan bu kavgayı uzaktan ve keyifle izlemenin dışında müdahil olmaya kalkışan çıkar mı?

Nasıl olsa bu konuyu daha çok yazıp çizeceğimiz için sorularımıza burada nokta koyalım ve izlemeye devam edelim.

DİĞER YENİ YAZILAR